Bilimsel anlamda 'obezite' ciltteki yağ dokusunun normalin üzerine çıkması halidir. Dolayısıyla bu hastalığın tedavisi yağ dokusunun normal sınırlar içine girmesi durumudur. Kilolarından şikayetçi kişiler çoğunlukla diyet sürecinde, kısa sürede yüksek miktarda kilo veriyor ancak yağ kaybetmiyor, su ve kas dokusunu kullanıyorlar. Böylece tedavi olmak yerine vücutlarına zarar veriyorlar.
Kilo verme süreci sistemli ve uzun soluklu bir dönemdir. Multidisipliner yaklaşımın hakim olduğu, birçok tıbbi bölümün ekip mantığıyla biraraya gelerek tedaviyi desteklediği bir diyet programı kişiyi istediği kiloya ulaştıracak ve hayatı boyunca uygulayabileceği yeme düzenine kavuşturacaktır.
Zayıflamak isteyen kişi hastaneye başvurduğunda ilk olarak çeşitli testlerle vücuttaki yağ oranı ve hormon dengesi ölçümlenir. Diyetisyen kontrolünde bir hedef belirlenir ve kişinin yeme alışkanlıkları, hastalıkları, yaşı, cinsiyeti doğrultusunda bir planlama yapılır. Kişi, önerilen egzersizler için Fizik Tedavi'den, psikolojik destek gerekiyorsa Psikiyatri Bölümü'nden, hormonal şişmanlama söz konusuysa Endokrinoloji'den, lipid tablosu yüksekse Kardiyoloji'den destek alabilir. Bu departmanların işbirliğiyle sağlıklı diyet için gerekli olan multidisipliner tedavi ve yaklaşım sağlanmış olur.
Özellikle kişinin daha önce herhangi bir diyeti uygulayıp uygulamadığına dikkat edilir. Çünkü sadece kulaktan dolma bilgilerle kendi kendine diyet uygulamış, yani 'diyet öyküsü' bulunan kişiler yüksek oranda kas ve su kaybına uğramış olurlar. Yağ oranları yükseldiği ve bu ağırlık metabolizmayı aşağıya çektiği için vücut daha yavaş enerji yakar. Bu nedenle diyetisyen kontrolünde başlanılan diyet programı da başka bir boyut kazanır.
Kas kaybedilmeden hatta kazanılarak kilo verilmesi hedeflenmeli
Diyetin hedefine ulaşabilmesi için beraberinde mutlaka önerilen bir başka etken de 'egzersiz'dir. Kas kaybını önlemek ve vücudu hızlandırmak için bol bol spor yapılmalıdır. Uzunca süre hareket etmeyen ve az enerji harcayan vücut fonksiyonlarını düşük kaloriyle çalışmaya adapte etmeye ve biraz fazla yemek yendiği zaman besinleri yağ olarak depolamaya yatkındır.
Diyete başlayarak kilo vermek isteyen kişinin asla unutmaması gereken bir nokta da eti, sütü, yoğurdu, meyveyi, sebzeyi, makarnayı eksik etmeden, her zaman herşeyi yiyebilecek olması ve diyetin bütünlüğünü sağlayabilmesidir. Çünkü hiçbir gıda tek başına, son derece karmaşık ve sistemli işleyen vücut mekanizmasının eksiksiz ve düzenli çalışmasını sağlayacak kadar mucizevi özelliklere sahip değildir. Kişi istediği beslenme düzenine ve vücut ölçülerine önce inanarak, sonra da doğru bildiği yanlışları bir uzmandan öğrenerek ulaşabilir.
Pudra.com tarafından Amerikan Hastanesi'nin makalesinden derlenmiştir.