Belsoğukluğu nasıl bir hastalıktır? Nasıl tedavi edilir? Belsoğukluğu tedavi edilmezse ne tür sorunlara yol açabilir? Belsoğukluğu kısırlığa neden olur mu? Pudra.com araştırdı… Sorularımızın yanıtlarını Üroloji Uzmanı Leon Saporta veriyor… Öncelikle belsoğukluğu nedir, belirtileri nelerdir; öğrenmek istiyorsanız detayları buradan okuyun. Ardından tedavi yöntemleri için Saporta'nın bu haberimizdeki yanıtlarına göz atın!
Belsoğukluğu nasıl bir hastalıktır?
Halk arasında belsoğukluğu denilen hastalığın tıptaki adı, “üretrit”tir. İdrar yolunun cinsel yolla bulaşan enfeksiyonları anlamına gelir. İki ana grupta incelenir: Gonore ve nongonokoksit üretrit.
Gonore üretrit, nayseria gonore denilen bir mikropla olur. En sık görülen belsoğukluğu mikrobudur. Özellikle genç yetişkin erkeklerde, 50 yaşa kadar sık görülür.
Nongonokoksik üretit ise klamidya ve üreoplazma denilen parazite benzeyen hücre içi mikroplarla oluşur.
İki belsoğukluğu türü arasındaki fark, erkekte yarattığı akıntının rengi ve bulaşmadan sonraki kuluçka süresidir. Bütün akıntılı hastalıkların semptomları ile aynıdır. Bulaşıcıdır, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonların en sık rastalananıdır. Toplumda oldukça fazla görülür.
Belsoğukluğu nasıl tedavi edilir?
Tedavide önemli olan hangi tip belsoğukluğu olduğudur. Genellikle yüzde 30-70 oranında gonore enfeksiyonunun üzerine ikincil olarak nongonokoksik üretritler de yerleşebiliyor. Bu durum özellikle erkeklerde görülüyor. Bu nedenle kombine tedavi denilen, hem gonore hem de nongonogoksik üretrit tedavisini bir bütün olarak uygulamak faydalıdır.
Gonore enfeksiyonunda penisilin grubu antibiyotiklerin ağızdan 7-14 gün boyunca alınması ile tedavi sağlanır.
Eğer, 7-14 gün süresince sarımsı-yeşilimsi akıntı erkekte kesilmiyor ve renk değiştirip şeffaf hale geliyorsa, o zaman nongonokoksik üretrit üstüne eklendi demektir. İlk tedavinin üzerine bunun tedavisi eklenebilir. Yani önce penisilin grubu tedavisi ile başlanır, ardından tetradoks grubu antibiyotikle devam edilebilir.
Baştan bu ekfeksiyonun eklenebileceği düşünülerek her iki gup ilaç kombine edilip, 14 gün veya 21 güne uzatılarak tedavisi yapılabilir.
Tedavide en önemli detay, kişilerin beraberce tedavi edilmesidir. Erkek veya kadın, seksüel partneriyle ilişkiyi devam edecekse, karşı cinsin de tedaviye katılması gerekir. Aksi takdirde tam tedavi gerçekleşmez.
Belsoğukluğu tedavi edilmezse ne tür sorunlara yol açabilir?
Düzgün tedavi edilemediği, geç tanı konulduğu veya kişi hekime gitmeyip kendi kendine hastalık kronikleştiği takdirde, akıntı belli bir süre sonra geçer. Kişi iyileştiğini zannedebilir. Ancak hastalık konikleştiğinden, zaman zaman nüksedebilir. Bu tekrarlanmalar sayesinde özellikle erkeklerde idrar yolunun içinde darlıklar gelişir. Bu da işeme bulgularının kötüleşmesine yol açabilir.
Bunun dışında testis ve döl yollarının da iltihaba eşlik etmesi nedeniyle ileriki dönemde kısmi de olsa kısırlığa yol açabilir.
Belsoğukluğu riski kimlerde daha fazladır?
Belsoğukluğu genel olarak çokeşli ilişki kuranlarda görülür. Prezervatifle kurulan ilişkiler korunma sağlar. Çokeşlilik ve homoseksüel ilişki belsoğukluğuna yakalanma riskini artırır.
Belsoğukluğuna sahip bir kadınla beraber olan bir erkekte ilk ilişkide hastalığa yakalanma oranı yüzde 20’lerde iken, belsoğukluğu mikrobu olan bir erkekle beraber olan bir kadının mikrobu alma oranı yüzde 80’dir. Dolayısıyla kadınlar mikrop alma açısından daha dezavantajlı durumdalar.
Tüm hastalıklarda olduğu gibi, belsoğukluğu cinsel yolla bulaşan hastalıkların tedavisi için de uzman doktora başvurmak şarttır. Hastanın özel olarak görülmesi ve tedavinin hastaya özel olarak yapılarak, uzman doktor tarafından takip edilmesi gerekir.
