@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 06.04.2011

Diz ağrısı tedavisi

Diz ağrısı sorununun üstesinden nasıl gelinir? Sizin diz ağrınızın tedavisi için hangisi yöntem uygun olabilir? Pudra.com’un uzman görüşlerinden derlediği bu yazısı aklınızdaki sorulara yanıt verebilir.

Dayanılmaz diz ağrıları kaderiniz değil. Sorunun ne olduğunu öğrenmek için uzman yardımı almalı ve gereken tedaviyi almalısınız. Peki, hangi durumlarda doktora başvurmalısınız? Prof. Dr. Jack Levine’nin yönelttiği soruları yanıtlarken birden çok şikayetiniz olduğunu fark ederseniz, zaman kaybetmeden ortopedi uzmanından randevu almalısınız. İşte o sorular…

Diz ağrısı tedavisi

1-Dizde kilitlenme var mı?
2-Dizde şişlik ve ısı artışı var mı?
3-Çömelme ve ayağa kalkmada zorluk var mı?
4-Topallama veya oraklama biçiminde yürüyüş bozukluğu var mı?
5-Yürüyüş ağrısı var mı?
6-Sabahları ve oturmadan sonra ortaya çıkan eklem tutukluğu var mı?
7-Bacaklarda şekil bozukluğu var mı?
8-Dizde basmakla tespit edilen ağrılı noktalar var mı?

Diz kilitlenmesine dikkat!
Prof. Dr. Jack Levine, özellikle diz kilitlenmesi varsa acilen ortopedi uzmanına görünmek gerektiğini; dizde şişlik, ısı artışı ve ileri derecede yürüyüş ağrısı durumlarında da fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanından yardım almanın iyi olacağını belirtiyor.

Ortopedi ve Travmatoloji Dr. Tolgay Şatana, ön diz ağrısı tedavisinin, ağrının nedenine göre biçimlendirildiğini söylüyor. (Ön diz ağrısı nedenleriyle ilgili detaylı bilgi almak için yazımıza tıklayın.)

Ön diz kapağı tedavisi
Dr. Şatana, ön diz ağrısı tedavisi ile ilgili şu bilgileri veriyor:
“Tendon, yaralanma, aşırı yüklenme-antrenman kökenli ön diz ağrılarında öncelikle RICE protokolü (dinlenme-buz-elastik bandaj-yukarıda tutma) uygulanır. Arkasından egzersiz, germe, fizyoterapi ile esnetme, çabukluk, kuvvetlendirme, koordinasyon çalışmaları yapılır. Bu çalışmalar normale dönünceye kadar devam eder. Sonrasında egzersizlere devam etmek nüksleri engellemek için gereklidir.”

Fizyoterapi ile yüzde 60 başarı
Diz kapağı pozisyonunun bozukluğuna bağlı ön diz ağrılarında daha uzun ve zorlu bir tedavi süreci olduğunu belirten Dr. Şatana, öncelikli tedavinin fizyoterapi ve egzersiz olduğunu vurgulayarak, “Burada klasik fizik tedaviden çok farklı bir fizyoterapi uygulanır. Ön diz adalelerinden iç kısımdakiler elektroterapi ve egzersizle kuvvetlendirilirken, diz kapağının hareketliliği için manüplasyon yapılır” diyor.

Fizyoterapi ile yüzde 50-60 başarı elde edilebiliyor. Bu tedavi üç ay kadar sürüyor. Bu sürede istenilen sonuç alınamazsa cerrahi tedavi seçenekleri gündeme geliyor.

Kesmeden ameliyat: artroskopi
İstanbul Medipol Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Akif Teköz, menüsküsün muayene, MR ve tanı maksatlı artroskopi ile kolay teşhis edilebildiğini belirterek, menüsküs yaralanmasının en geçerli modern tedavi yöntemi olarak adı geçen artroskopi hakkında şu bilgileri veriyor:

“Sadece iki veya üç delikten yapılan, bu sayede dizi keserek açmaya gerek olmayan bir ameliyattır. İstenirse lokal olarak yapılabildiği için hasta da dizinin içinin görüntüsünü doktoru ile birlikte TV ekranından izleyebilir. Ameliyat yarası olmadığı için yara iyileşme, pansuman problemi yoktur. Hastane kalış süresi çok kısadır. Eski yöntemlerle 3-4 gün hastanede yatmak gerekirken artroskopi sayesinde hasta aynı gün veya ertesi taburcu olabilir, ertesi gün yürüyebilir. Hasta çok kısa sürede işine dönebildiği için işgücü kaybı minimaldir. Ameliyat sonrası fizik tedavi ihtiyacı son derece nadirdir.”

Dr. Şatana, diğer cerrahi tedavi yöntemini şöyle açıklıyor:

"Yönlendirme cerrahisi, artroskopinin başarılı olmadığı veya diz kapağının ileri çıkık-yarı çıkık durumlarında diz kapağının anatomik kusurunu düzeltici kemik operasyonları gerekebilir. Bu konuda en popüler operasyon "Fulkerson Osteotomisi" dir. Bu operasyonda diz kapağı kemiğinin alt bağlantısı patellar tendonun tibiaya yapışma yerinin içe-öne-yukarı veya aşağı kaydırma olanağı vardır. Böylece diz kapağı pozisyonu düzelmiş ve kıkırdağına binen aşırı yükler azaltılmış olur. Ameliyat sonrası ciddi bir fizik tedavi gereksinimi vardır."

Menüsküs tedavisi
Çevre Hastanesi ortopedi uzmanları menüsküste zedelenen bölgenin yerinin önemli olduğunu söylüyorlar. (Menüsküs yırtılması hakkında detaylı bilgi için yazımıza tıklayın.) Menüsküslerin iç kısmının kanlanması çok iyi olmadığından buradaki yaralanmaların iyileşmesinin daha zor olduğunu, dış kısımdaki alanın ise kanlanmasının daha iyi olduğunu ve daha kolay iyileşebileceğini belirtiyorlar.

Uzmanlara göre menüsküs yaralanmasının akut safhasında dizde ağrı ve şişlik belirgindir. Bu durumda şişliğin inmesi ve ağrılığın azalması için aralıklı soğuk uygulama, bacağın altına yastık konularak hafif kaldırılması, hareket kısıtlaması ve ağrı kesiciler faydalı olacaktır.

Menüsküse fizik tedavi
Dizin yapısının bozulmadığı, ek anatomik bozuklukların olmadığı durumlarda destekleyici bandaj, dizlik verilebilir ve sportif faaliyetler bir süre kısıtlanabilir. Fizik tedavi ile uyluk kasları kuvvetlendirilerek dize binen yük dengelenebilir ve menüsküslerin ileri hasarı önlenerek dokunun iyileşmesine fırsat verir.

Kemik yapısı ve bağ dokusu sağlam, kan dolaşımı iyi olup da menüsküsü olan hastanın tedavisinde yüzde 90 ameliyat düşünülmediğini belirten ortopedi uzmanları, “Normal bir tedaviyle bile, belirli egzersizler yapılarak hasta iyileştirilebilir. Böyle bir durumda, hastaya akupunktur tedavisi uygulandığında, iyileşme süreci hızlanır ve çok daha iyi sonuç elde edilir” diyorlar.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER