pudra.com 28.01.2011

Hayvanlardan bulaşan hastalıklar

Hayvanlardan bulaşan hastalıklar, yani zoonotik hastalıklar arasından en sık görülen Kist Hidatik hastalığından haberdar mısınız? İşte hastalığın bulaşma şekli, belirtileri, tanı ve tedavisi hakkında herşey.

Evimizde veya bahçemizde beslediğimiz, kendimize en yakın dost seçtiğimiz hayvanlardan bulaşan birçok hastalık vardır. Bu hastalıklar "zoonotik hastalıklar" olarak adlandırılır. Zoonotik hastalıklardan bazıları Brucellosis (Brusella Hastalığı), Cysticercosis (Tenyalar), Deli Dana Hastalığı ( BSE ), Hydatidosis ( Kist Hidatik ) ve Kuduz Hastalığı’dır. Bu hastalıklar vücutta bölgesel veya yaygın tutulumlar yapar. Bu hastalıklar içinde ülkemizde en sık görülen hastalık ise Kist Hidatik’tir. Bu hastalık başta karaciğer olmak üzere tüm sistemleri tutabilen bir parazite bağlı enfeksiyon olarak tanımlanır.


Hastalığın etken paraziti ve bulaşma şekli nasıldır?

Etken parazit: Echinococcus granulosus, Echinococcus multilocularis ve Echinococcus vogeli'dir. Hayat siklusunda kesin konak köpekler ve diğer carnivorlardır (et yiyiciler). Sıcakkanlı omurgalıların çoğu "koyun, keçi, sığır ve insanlar" arakonaktır. Ergin parazit 3–6 mm uzunluğundadır ve köpeklerin ince bağırsağında yaşar. Köpek dışkısı ile atılan yumurtalar arakonak tarafından alındığında bağırsak duvarına penetre olur, daha sonra dolaşım sistemine geçer, başta karaciğer olmak üzere değişik organlara dağılarak kist hidatidleri oluşturur. Bu kistlerin içi sıvı dolu olup çocuk başı büyüklüğüne kadar ulaşabilir. Enfeksiyon kesin konağa hidatid kistli organların yenmesiyle geçer. İnsan enfeksiyonlarında bulaşma en çok köpeklerin dışkıları ve kılları ile olur. Köpeklere enfekte sığır ve koyun artıkları verilmemeli, mezbahalarda teşhis edilen enfekte organlar sahipsiz köpeklerin ulaşamayacağı şekilde usulüne uygun olarak imha edilmeli, sahipli köpeklerin periyodik kontrolleri ve koruyucu ilaçlamaları düzenli olarak yapılmalıdır.

Hastalığın belirtileri nelerdir?

Hastalığın başlarında kistin küçük olduğu dönemlerde uzun yıllar boyunca belirtisiz seyredebilir. Fakat kist büyüdükçe; bulunduğu bölgeye ve oluşturduğu basıya göre belirtiler ortaya çıkar. Karaciğer yerleşiminde sağ yan ağrısı, bulantı, kusma ve sarılık gibi belirti ve bulgular görülür. Akciğer tutulumunda; solunum sıkıntısı, öksürük, kan tükürme, göğüs ağrısı görülür. Diğer organ ve sistem tutulumlarında da bu bölgelere ait tablolar ortaya çıkar. Örneğin kafa içi tutulumlarda; baş ağrısı, kafa içi basınç artışı, kusma, şuur kayıpları görülebilir. Myokard (kalp kası) tutulumunda ritm bozuklukları, iskemi bulguları, kalp kasının ölmesi hatta yırtılma gelişebilir. Kemik tutulumlarında kendiliğinden kırıklara neden olabilir. Kistin patlaması durumunda alerjik reaksiyonlar ortaya çıkar. Akciğerdeki kistin patlamasıyla olmasıyla ağızdan kist sıvısı gelir, boğulmalara neden olabilir.

Hastalığın tanı ve tedavisi

Tanı; klinik bulgular, radyoloji, etkenin görülmesi ve tanısal amaçlı yöntemlerle konur. Radyolojik görüntülemede ultrasonografi, tomografi, manyetik rezonans teknikleri ayrı ayrı veya birlikte kullanılabilir. Kist sıvısı bronşlara, idrara, safra yollarına veya bağırsağa boşalırsa bu mataryellerde etkene ait yapılar görülebilir. Klinik ve radyolojik bulgularla kist hidatik şüphesi oluşan hastalarda Ekinokoklara karşı serumda oluşan antikorlara bakılır. Bunun için serolojik yöntemlere sıklıkla başvurulur. Serolojik yöntemler olarak indirek hemaglütinasyon, lateks aglütinasyonu, indirek floresan antikor testi ve enzim immuno assay kullanılabilir. Ulaşılabilecek bölgelerdeki kistler için ilk tercih edilecek tedavi cerrahi müdahale veya ciltten drenajdır.


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER