RİSK 1: STRES, DEPRESYON VE ÖFKE
Stres kalbimiz için en önemli risklerden biri. Özellikle kalp krizleriyle stres arasında yakın bir ilişki var. Bilhassa şehirde yaşayan, çok önemli kararlar vermek zorunda kalan, yaşam koşullarında beklenmedik değişiklikleri çok sık yaşayanlarda stres konusu daha bir önem kazanıyor.
İşadamları, bankacılar, borsada işlem yapanlar, gazeteciler, doktorlar, güvenlik görevlileri bu konuda oldukça dikkatli olmak zorunda. Stres, kalp hızını artırarak, kan basıncını yükseltip kalbi besleyen koroner arterlerde spazm ve kasılmalara yol açarak kalp krizlerine davetiye çıkarıyor.
Araştırma sonuçları depresyonun da önemli bir risk faktörü olduğunu gösteriyor. Depresyonla kalp krizi ilişkisinde hangi mekanizmanın etkili olduğu bilinmiyor ama depresyonlu hastalarda taşikardi, hipertansiyon, ritim bozukluğu, kilo sorunu, uyku problemleri, beslenme yanlışlarının daha sık görülmesinin çok önemli birer kriz davetiyeleri olduğu düşünülüyor.
Endişe ve öfke durumu da stres ve depresyon kadar önemli bir risk faktörü. Özellikle öfke patlamaları son derece tehlikeli. Öfke, koroner damarlar içindeki yangısal süreçleri tetikliyor, kalp hızını ve kan basıncını arttırıyor. Benzer şekilde endişe özellikle yol açtığı stres tepkileri ve öfke kontrolü güçlüğü olanlarda önemli risk haline geliyor.