1. Memede veya koltuk altında kitle
Hastaların en sık başvurdukları şikayet ‘ele gelen bir kitle’ oluyor. Kitle çoğunlukla ağrısız, el altında kayan ve kenarları düzensiz bir özellik sergiliyor. Bazen de dokunmaya hassas ve göğüs duvarına yapışık sert bir yapı hissedilebiliyor. Memede ele gelen her kitle kötü huylu tümör değil kuşkusuz. Âdet dönemi öncesinde, doğurganlık çağındaki pek çok kadının memesinde ele gelen kitleler görülebiliyor ve bunlar çoğu zaman fibroadenom ile fibrokistik hastalık gibi selim meme hastalıkları oluyor.
Tıbbi Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Gül Başaran ancak kitlenin âdet dönemi sonrasında küçülmeden aynı şekilde kalması veya kısa süre içinde büyüme göstermesi durumunda mutlaka bir doktora başvurmak gerektiğinin altını çizerek, “Bazen de memedeki kitle fark edilmeyen bir boyutta oluyor ve koltukaltında lenf nodu daha önce ele gelebiliyor. Bu tablo da meme kanserine işaret edebiliyor” diyor.
2. Meme başından akıntı
Bazı hormonal değişiklik durumlarında meme ucundan süte benzer akıntı gelebiliyor. Ancak kırmızı kahverengi bir akıntı oluyorsa, bu “papillom” grubu adı verilen bir çeşit meme tümöründen kaynaklanabiliyor. Bu durumda mutlaka bir doktora başvurmak gerekiyor.
3. Memede şekil değişikliği, asimetri
İki memenin simetrisinin bozulması veya herhangi bir şekil değişikliği saptandığı takdirde doktora başvurmak büyük önem taşıyor. Meme derisinde herhangi bir değişiklik, ciltte kalınlaşma da doktora başvurmanızı gerektiriyor.
4. Meme başında içe doğru çekilme
Meme ucunun içe doğru çekilmesi, çökmesi de meme kanseri habercisi olabiliyor.
5. Meme başında yara, soyulma, pullanma
Meme başında kırmızı pembe yara, soyulma, pullanma gibi değişimler meme kanserinin sinyali olabiliyor.
6. Memede şişlik, kızarıklık ve ağrı
Ağrılı, şiş, pembe ve kızarık bir meme, meme kanserinin iltihaplı şeklinin göstergesi olabiliyor. Ancak bu durum özellikle emziren annelerde emzirmeye bağlı olarak “mastit” adı verilen meme iltihabına bağlı da görülebiliyor. Bu durumlarda hastanın doktora muayene olup gerekli görüntülemelerle takip edilmesi ve ihtiyaç halinde hızlıca biyopsi yapılması çok önemli.