Braun lisansıyla Braun marka tansiyon ölçerler üreten Kaz Europe tarafından yürütülen çalışmanın sonucunda Türk halkının sağlık konularında bilinç sahibi olduğu ortaya çıktı. Bu da kalp hastalıkları konusunda hayat kurtarıcı bir öngörü sağlıyor. Buna rağmen, nüfusun yarısından az bir kısmı tansiyonunu düzenli olarak kontrol ediyor. Bu oran ise bölgelere gore farklılık gösteriyor.
En bilinçli bölge Ege
Türk halkının yüzde 56’sı doğru sağlık değerlerinin bilincinde, bu da kalp hastalığı riski oluşturabilecek tansiyon değerlerini, kolesterol seviyelerini ve kan şekerlerini izleyebilmelerini sağlıyor. Ege Bölgesi, Türkiye genelinde yüksek tansiyon ve riskleri konusunda yüksek bir farkındalık oranına sahip. Bölge halkının yüzde 68.5’i doğru değerleri tanımlayabiliyor. Akdeniz Bölgesi'nde ise bu oran yüzde 48’e düşüyor.
Ege Bölgesi, tansiyon kontrolü ve kalp hastalıkları arasındaki ilişki konusunda da en bilgili bölge. Halkın yaklaşık yüzde 45’i düzenli olarak tansiyonunu ölçüyor, yüzde 93.5’u ise sistolik kan basıncının (kalbin kasılması sırasındaki kan basıncının ölçümü, büyük tansiyon) kalp hastalıklarının temel sebeplerinden biri olduğunu biliyor. Tansiyon ölçümü ve değerlerin takibi konusunda en düşük notu Karadeniz Bölgesi alıyor, halkın sadece yüzde 21’i düzenli olarak tansiyonunu kontrol ediyor, yüzde 30’unun ise büyük tansiyonun önemi konusunda bir bilgisi yok.
Kadınlar erkeklerden daha bilgili
Türk kadınları ise genel olarak erkeklere nazaran yüksek tansiyon konusunda daha bilgili. Kalp hastalıkları ile ilişkili doğru sağlık değerleri konusunda yüzde 59’a yüzde 52, büyük tansiyonun kalp hastalıklarının temel nedenlerinden biri olduğunu bilme konusunda yüzde 84,5’a yüzde 79 ve tansiyonlarını düzenli olarak ölçme konusunda yüzde 44,4’e yüzde 35 ile erkeklerden önde yer alıyorlar.
Kaz Europe / Braun tarafından, Avrupa’nın diğer bölgelerinde Alman, Fransız ve Hollandalılardan oluşan bir grup üzerinde 2011 yılında yapılan başka bir çalışmaya göre, söz konusu grubun yaklaşık yüzde 85’i tansiyonlarının kaç olduğunu bildiklerini iddia ediyor. Tansiyonlarını bilmeyen yaklaşık yüzde 15’lik kesimin büyük çoğunluğu ise düşük ya da yüksek tansiyona dair bir belirti göstermeyen ve bunu henüz önemsemeyen kişilerden oluşuyor.