Yumurtalık kanseri nedir?
Yumurtalık (over) kanserlerinin çoğu (yüzde 85-90), yumurtalıkların dış yüzeyini kaplayan ve epitelyal adı verilen hücrelerden gelişir. Epitelyal over kanserini oluşturan hücrelerin mikroskop altında görülebilen birçok histolojik çeşitleri vardır. Bu hücreler seröz, musinöz, endometrioid ya da berrak tip hücreler olarak tanımlanırlar.
Bazı hücreler ayırt edici özellikler bakımından zayıftırlar ve bu nedenle “ayırt edilemeyen” epitelyal tümörler olarak değerlendirilirler.
Yumurtalık kanserlerinin yüzde 10-15 beşi yumurtalığın germ hücrelerinde (olgunlaşmamış yumurta hücreleri) ya da seks kord stromal hücrelerinde gelişir.
Yumurtalık germ hücresi tümörleri yumurta üreten hücrelerden gelişir. Germ hücresi tümörleri ergenlik çağındaki kızlarda ya da yirmili yaşlardaki kadınlarda oluşabilir. Bununla birlikte, genel olarak, bunlar ender görülen ve hastalığın seyri iyi olan tümörlerdir.
Yumurtalık stromal hücreleri yumurtalığı bağlayan ve östrojen ve progesteron üreten bağ dokusundan gelişir. Bu tümörler genel olarak diğer tümörlerden çok daha az agresiftirler. Bunlar aynı zamanda ender görülen tümörlerdir.
Yumurtalık kanserinin belirtileri nelerdir?
Yumurtalık kanserinin çoğunlukla belirgin bir semptomu yoktur. Kadınların şikayet ettikleri belirsiz semptomlar karında şişkinlik ve gerginlik, çabuk doyma, iştah kaybı, kırıklık ve keyifsizlik, sık idrara çıkma ve kilo değişimi (kilo kaybı ya da kilo alma) olarak sayılabilir.
Ayrıca, karın rahatsızlığı yaratan ve nedeni açıklanamayan bir “ascite” (karında su toplanması) de görülebilir. Yumurtalık kanserinin kendine özgü semptomları olmadığı için, bu hastalığın belirlenmesi ve tanı koyulması zordur.
Yumurtalık kanserinin tanısı nasıl koyulur?
Yumurtalık kanserinin kesin tanısı için cerrahi müdahale gerekir. Başlangıç ameliyatının iki amacı vardır. Birincisi, yumurtalıklar, rahim ve omentum (bağırsakları örten zar) da dahil olmak üzere, var olan kanserli dokuyu (ya da mümkün olan bölümünü) almaktır. Tüm kanserli dokunun alınabildiği operasyonlarda kurtulma şansı en yüksektir.
İkincisi, tümörün nerelere yayıldığını belirlemek için (hastalığın evresini belirlemek için) dokuları ve onu çevreleyen tümörleri incelemektir.
Menopoz öncesi dönemdeki kadınlarda, tümörün hücre tipine bağlı olarak, daha sınırlı bir ameliyat uygulamak uygun olabilir.
Yumurtalık kanseri nasıl tedavi edilir?
Ameliyatta belirlenen başlangıç tanısından sonra, ilave tedavi histolojik hücre tipi, kanserin evresi, kapladığı alan ve yayılımı ve ameliyat sonrasında kalan tümör parçası da dahil olmak üzere birçok faktöre bağlı olarak değişir.
Tedavi kemoterapi (çoğunlukla kombine ilaçlarla) ya da radyoterapi şeklinde uygulanır. Diğer tedavi seçenekleri arasında immünoterapi (aşı tedavisi) ve gelecekte gen tedavisi sayılabilir.
Yumurtalık kanserinin risk faktörleri nelerdir?
Yumurtalık kanserinin nedenleri bilinmiyor. Bu hastalık, daha çok, endüstriyelleşmiş Batı ülkelerinde yaşayan, özellikle beyaz ve tam hamilelik yaşamamış kadınlarda görülür. Ayrıca talk ve asbest ile temas etmenin de ilişkisi olduğu bildiriliyor. Bunlara ek olarak, yumurtalık kanserinin kısırlıkla da ilişkisi vardır.
Genel olarak, yumurtlamayı azaltan faktörler yumurtalık kanserinde risk azaltıcı olarak ilişkilendirilir. Birden çok kez hamile kalan kadınlarda ya da emziren kadınlarda yumurtlama daha azdır ve bu kadınlarda yumurtalık kanseri oluşumunda azalma görüldüğü belirtilir.
Oral gebelik önleyicilerle sağlanan korunmanın doğru olduğu ve gebelik önleyici hapların kullanım süresi uzadıkça yumurtalık kanserine karşı korunmanın da devam ettiği görülür. Oral gebelik önleyicilerin beş seneden daha uzun süre kullanılması halinde risk azalması yüzde 60'a ulaşır.
Son dönem çalışmalar, bir tür kalıcı doğum kontrol yöntemi olan tubal ligasyon (tüp bağlanması) ameliyatı geçirmiş olan kadınlarda yumurtalık kanserinin oluş sıklığında azalma görüldüğü belirtildi. Bu ilişkinin mekanizması belirgin değildir. Talk içeren pudraların kadın dış jenital organları üzerinde kullanılmasından kaçınılmalıdır.
Yumurtalık kanseri kalıtsal mıdır?
Yumurtalık kanserlerinin kalıtsal değildir. Bununla birlikte, yumurtalık kanseri görülen kadınların yüzde 5-10 oranındaki bölümünde bu hastalığa karşı genetik bir duyarlılık olduğu görülmüştür.
Genel olarak, ailedeki yumurtalık kanseri geçirmiş kişi sayısı arttıkça yumurtalık kanseri geçirme riski de artar. Yumurtalık kanseri olmuş birinci dereceden akrabaya (örneğin, anne ya da kız kardeş) sahip olmak bir kadının yaşamı boyunca yumurtalık kanseri olma riskini yüzde 1.4'ten yüzde 3.1'e yükseltir.
Kalıtsal genetik duyarlılık bakımından en büyük risk altında olan kadınlar kişisel ya da ailesel yumurtalık ve / veya meme kanseri öyküsü olanlardır. Erken yaşta kanser başlangıcı ve çoklu yeni kanser öyküsü olanlar daha büyük risk altındadır.
Ailesel yumurtalık kanseri
Ailesel yumurtalık kanseri başlığı altında toplanan üç farklı sendrom vardır:
Birincisi, yalnızca yumurtalık kanserinin görüldüğü, bölgeye özgü kalıtsal yumurtalık kanseridir.
İkinci olarak, daha yaygın görülen, aynı ailede hem göğüs hem de yumurtalık kanserinin görüldüğü kalıtsal göğüs-yumurtalık kanseri vardır.
Son olarak, aynı ailede göğüs, yumurtalık, endometrial ve diğer kanserlerin görüldüğü Lynch II sendromu vardır.
Bununla birlikte, ailesel yumurtalık kanseri, tüm yumurtalık kanserleri içinde yüzde 5-10 oranındadır. Kalıtsal riskler hakkında daha geniş bilgi almak isteyenler doktorlarıyla genetik test seçenekleri hakkında konuşmalıdırlar.
Yumurtalık kanserini önlemek için ne yapabilirim?
Yumurtalık kanserini önlemeyi garantileyecek bilinen hiçbir yöntem yoktur. Bununla birlikte, erken evrelerde tanı koyulan kadınlarda kurtulma oranı daha yüksektir. Ne yazık ki yumurtalık kanseri erken evrelerde teşhis edilemez.
Yumurtalık kanserini erken teşhis etmek ve böylece erken müdahale etmek için halen hiçbir yöntem mevcut değildir. Yumurtalık kanserinin erken teşhisi için stratejiler geliştirme amaçlı birçok program üzerinde çalışılıyor.
Yumurtalıklarımı aldırırsam yumurtalık kanseri olabilir miyim?
Yumurtalık kanserine yakalanma riski çok yüksek olan kadınlar yumurtalıklarını aldırmayı düşünebilirler. Yumurtalıkların böyle bir koruyucu yöntemle alınmasının yumurtalık kanseri riskini azalttığı görülür.
Birinci dereceden akrabalarından birinde yumurtalık kanseri olan bir kadının bu hastalığa yakalanma riski yaklaşık yüzde 3.1 oranındadır. Bu kadınlar için genel olarak, bir yumurtalıkları çıkarma ameliyatı bağımsız bir ameliyat olarak önerilmez.
Birinci dereceden akrabalarının ikisinde yumurtalık kanseri görülen bir kadının yumurtalık kanserine yakalanma riski yaklaşık olarak yüzde 7’dir ve ancak bu durumda bu ameliyat düşünülebilir.
Genel olarak taşıyıcı olduğu görülen ya da herhangi bir yumurtalık kanseri sendromunu büyük ölçüde hatırlatan aile öyküsü olan kadınlar yumurtalıkların alınması için uygun adaylar olabilirler.
Yumurtalıkların alınması hormon üretim kaybına yol açar ve bunun yan etkileri olabilir. Profilaktik yumurtalık aldırma ameliyatı düşünen bir kadın, doktoruyla olası yan etkiler üzerinde tartışmalıdır.