AİLEMER Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Mert Akcanbaş, doğal afetler sonrası ortaya çıkan travmalarla ilgili dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. Akcanbaş, özellikle depremi yaşayan bireylerle konuşulurken kullanılmaması gereken ifadelere ve gösterilmesi gereken yaklaşımlara değindi.
Travma beklenmedik şekilde oluşuyor
Ölüm, ağır yaralanma ve cinsel saldırıyla doğrudan karşılaşma, buna tanık olma, sevdiklerinin başına geldiğini öğrenme veya meslek gereği bu tür olayların detaylarına maruz kalma sonrası ortaya çıkan durumun psikolojik travma olarak tanımlandığını belirten AİLEMER Müdürü Mert Akcanbaş, “Travma herkesin başına gelebilir. Ancak bazı insanlar travma yaşadıkları halde Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) geliştirmezler. TSSB olasılığının kişilik yapısı ile olan bir bağlantısı olduğu bilinmiyor. Kişinin geliştirdiği TSSB belirtilerinin sıklıkları ve şiddetleri belirli testlerle ölçülebilir. Travmanın başlıca özelliği ansızın ve beklenmedik şekilde ortaya çıkmasıdır. Deprem riski olduğunu bilsek bile bunun zamanını bilemeyeceğimizden afet ansızın ortaya çıkacaktır.” dedi.
TSSB görülme oranları afet biçimine göre değişiyor
Farklı ülkelerde meydana gelmiş çeşitli doğal afetler sonrası ortaya çıkan Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) görülme oranlarının değişik çalışmalarda farklı veriler ortaya koyduğunu ifade eden Akcanbaş, “Örneğin yetişkinler için TSSB görülme oranları yüzde 4.1- 67.7 iken bu oran sel felaketleri için yüzde 2.07 – 37 ve büyük yangınlar için yüzde 9 – 36.7’dir. Travmatik olaylar sonrası önce akut stres reaksiyonları görülür ve bunlar olaydan 3 ila 30 gün sürerler. Ancak 30 günden uzun olması durumunda stres kronik hale gelip TSSB’ye dönüşünce tedavi ihtiyacı oluşur.” diye konuştu.
Çocuklar ve hali hazırda ruhsal problenleri olan kişiler bireyler risk altında
Akcanbaş, “Depremlerde en riskli gruplar hamile kadınlar, kadınlar, çocuklar, sosyal yardım kurumlarında yaşayan çocuklar, fiziksel ve ruhsal hastalıkları olan kişiler, sevdiklerini yitirmiş bireyler, bağımlılık problemi olanlar ve bölgede yardım faaliyetlerinde bulunan personeldir. Dünyanın çeşitli yerlerinde yaşanılan depremler sonrası depresyon ve intihar vakalarının arttıkları biliniyor.” dedi.
Birçok yöntemle tedavi uygulanabiliyor
Deprem sonrası belirtilerin 30 günden fazla sürmesi halinde Travma Sonrası Stres Bozukluğunun ortaya çıktığını vurgulayan Akcanbaş, “Bu rahatsızlığın tedavisinde Bilişsel ve Davranışsal Terapi, EMDR, Maruz Bırakma, Sayma Yöntemi gibi uzmanların tercih ettikleri ve yetkinliklerinin olduğu tekniklerle tedavi edildiği gibi ilaçlarla da bazı belirtiler ortadan kaldırılabiliyor.” diye konuştu.
Tutulmayacak sözler verilmemeli...
Akcanbaş, depremi yaşayan insanlara söylenmemesi gereken cümleleri şöyle sıraladı:
- Eleştirel ve suçlayıcı şekilde konuşulmamalı
- Konuşmalarda teknik terim kullanmaktan kaçınılmalı
- Mağdurların nasıl hissettikleri ile ilgili söylemler kullanılmamalı
- Deprem kaderde varmış, takdiri ilahi gibi açıklamalardan uzak durulmalı
- ‘Zaman her şeyin ilacı’, ‘Allah insana kaldırmayacağı yükü vermez’, ‘Dua et sen hayattasın’, ‘Senden beter durumda olanları düşün’ şeklinde konuşmalardan kaçınılmalı
- Mağdurlara tutulamayacak sözler verilmemeli
- Mağdur insanlar konuşmaya zorlanmamalı
Özel yaşamlarının gizliliği korunmalı
AİLEMER Aile Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Mert Akcanbaş, ayrıca depremzedelere gösterilmesi gereken yaklaşımlarla ilgili tavsiyelerini paylaştı.
- Mağdurlara saygıyla davranılmalı
- Her zaman ulaşılabilir olunmalı
- Yardımlar kaliteli ve hızlı şekilde yapılmalı
- Mağdurların gelenek ve kültürel değerlerine saygı gösterilmeli
- Mağdurların özel yaşamlarının gizliliği korunmalı
- Mağdurların gereksinimlerine odaklanılmalı
- Mağdurlar defalarca aynı soruyu sorsalar bile yanıtlanmalı
- Mağdurlara gelişim ve eğitim düzeylerine uygun yanıtlar verilmeli
- Mağdurların ailelerine, sevdiklerine ve onlara destek olabilecek sosyal çevrelerine ulaşabilmeleri için çaba gösterilmeli
BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Afet sonrası travmaya mühahale ne zaman yapılmalı?
Telkin etmek yerine acılar paylaşılmalı. Şok etkisi yaşanan ilk aşamada, henüz travma süreci tam sonlanmamışken psikolojik müdahalede bulunmak doğru değil.
Stres yönetimini kolaylaştıracak 8 adım
Fiziksel, duygusal, zihinsel ve sosyal hayatı etkileyen stres birçok fiziksel ve ruhsal soruna neden oluyor. Ancak onu yönetmek mümkün.
Depremle ilgili asıl korkutucu olan belirsizlik
Deprem sırasında bir hayat üçgeni oluşturabilmek, deprem çantası var ise, nerede olduğunu biliyor olmak bireyi bir nebze olsun rahatlatıyor.