Danışan: İki gün önce kız arkadaşımdan ayrıldım. Yaklaşık sekiz aydır beraberdik. Aslında bu sefer evlenirim zannediyordum, yani artık 40 yaşına geldim, hayatımı düzene oturtmak istiyorum ama olmuyor, istediğim gibi bir ilişki yaşayamıyorum.
Dr. Başak: Sizi en çok rahatsız eden, istediğiniz gibi ilişkiler yaşayamamak mı? Yoksa başka sıkıntılar mı var?
Danışan: Gerginim, yorgunum bir türlü dinlenemiyorum, gevşeyemiyorum. Hayatımda sürekli birşeyler yanlış gidiyor ve nasıl düzelteceğimi de bilmiyorum. Bir ara "Acaba beynimde mi sorun var" diye şüphelenmiştim. Kafamı toparlayamıyordum. Aile doktorumuza gittim, bir sürü tahliller yaptırdım, her şey normal dedi. "En iyisi bir de psikoloğa danışmak" dedim. Belki siz neyim olduğunu anlarsınız.
Dr. Başak: Anlayabilmek için bazı sorular sormam gerek. İsterseniz ilişkilerinizden başlayalım. Genellikle ne gibi sorunlar yaşıyorsunuz?
Danışan: Açıkcası benden daha çok, kız arkadaşlarım benimle ilgili sorunlar yaşıyor. Kolay sıkılan bir insanımdır. Bir de devamlı şikayet duyunca dayanma gücüm iyice azalıyor, o kişiden soğuyorum.
Dr. Başak: Bu şikayetler hangi konularda oluyor, örnek verebilir misiniz?
Danışan: Dalgın bir insanımdır, kolay unuturum. Bazen verdiğim sözleri unutuyorum ve hemen 'umursamaz' oluyorum. Ama anlatamıyorum ki umursamaz değilim, sadece aklımda bin tane şey varken onların isteklerini unutabiliyorum. Ve kıyamet kopuyor.Yani unutkanlık yaygın bir sorun değil mi, bu o kadar önemli mi sizce?
Dr. Başak: Evet, bir çok kişi unutkan olabilir ama acaba sizinkinin derecesi ne?
Danışan: Belki biraz fazla olabilir. Çocukluğumda da öyleydim. O zamanlar afacandım, çok şirin bir çocuktum, kızamazlardı, annem toplardı arkamı. Ama şimdi arkamı toplayan da yok, tek başıma yaşadığım için bazen zor oluyor. Arabamın anahtarlarını nereye koyduğumu, cüzdanımı hep kaybederim, dahası arabayı nereye park ettiğimi unuturum. Ödemeleri yapmayı da unuturum, suyum, elektriğim sık sık kesilirdi. Otomatik ödemeye çevirdim de o sorun çözüldü. Ama unutkanlık başka bir sürü sorun yaratıyor.
Dr. Başak: Ne gibi?
Danışan: Düşünsenize tam kapıdan çıkacaksınız, cüzdanınızı bulamıyorsunuz. Toplantıya geç kalıyorsunuz, tam bir felaket. Yurt dışından toplantı için gelen adamlara "Cüzdanımı kaybettim o yüzden geç kaldım" diyebilir misiniz?
Dr. Başak: Öyleyse bu durum sadece ilişkilerinizi değil iş hayatınızı da etkiliyor. İş hayatınızda yaşadığınız başka sıkıntılar var mı?
Danışan: Evet, iyi organize olamıyorum, işlerimi bir türlü bitiremiyorum.
Dr. Başak: Bitirememe sebebiniz çok itinalı çalışıyor olup üzerinde çalıştığınız işe çok zaman harcamak mı?
Danışan: O da var ama genelde bir işi yaparken başka bir işe başladığım için. Daha önce de söylediğim gibi çabuk sıkılıyorum. Bazen aynı anda üç işi birden yaptığım oluyor. Çünkü aklıma bazen çok yaratıcı fikir geliyor hemen onun üstünde çalışmaya başlıyorum. Masamın üstü tam bir kaos ama benim çalışma şeklim böyle. Bilgisayarımda iş yaparken bir yandan televizyonu takip ederim, bir yandan birşeyler okurum, telefonumdan mesajları kontrol ederim ve masama uğrayan ortağımla sohbet edebilirim. Sonra birden aklıma süper bir fikir gelir, ona yönelirim ama daha önce ne yapıyordum unutabilirim.
Dr. Başak: Öyleyse işleri bitirmekte zorlanıyorsunuz.
Danışan: Her zaman.
Dr. Başak: İnsanları dinlerken sıkıldığınız oluyor mu?
Danışan: Çok uzatırlarsa dinleyemiyorum doğrusu. Çok sıkılıyorum, dikkatim dağılıyor, aklım başka yerlere gidiyor. Kız arkadaşlarım da bundan çok şikayetçidir. Öyle saatlerce dinleyemem kimseyi. Sözlerini kesince de kızarlar. Çabucak anlatın neyse, değil mi ama?
Dr. Başak: Bir yerde uzun zaman oturmak veya kalmak sizin için sıkıntı yaratır mı?
Danışan: Hem de nasıl. Oturamam zaten, hemen başlarım dolanmaya. Öğrenciyken, öğretmenlerim bana 'patlamış mısır' adını takmışlardır. Ben öyle 10 işi birden yaparken bir gün kız arkadaşım "Sende bir anormallik var ama ne bilmiyorum" demişti. İçimde sanki bir motor var.
Dr. Başak: Anlattıklarınızı özetleyecek olursak: Dikkatinizi yaptığınız işe vermekte zorlanıyorsunuz, organize olamıyorsunuz, unutkanlık yaşıyorsunuz, ilginiz kolay dağılıyor, başkalarını dinlemekte zorlanıyor ve dinlerken konuşmaları kesiyorsunuz, yerinizde uzun süre duramıyorsunuz, aynı anda birçok işle uğraşıyorsunuz.
Danışan: Evet bu benim. Bir arkadaşım da "Manik atak yaşıyor gibisin" dedi. Olabilir mi?
Dr. Başak: Sanmıyorum. Anlattıklarınıza göre sizin daha çok dikkat ve konsantrasyonla ilgili sorun yaşadığınızı düşünüyorum. Manik atak, dikkat eksikliği ve hiperaktivite birbirine benzer bir tablo çizebilir ama aslında birbirinden farklıdırlar. Tam olarak bir tanı koyabilmek için sizi iyi tanıyan yakınlarınızla konuşmak da gerekebilir.
Danışan: Olur tabii. Yeterki ne olduğunu anlayalım. Ama ben bu dikkat bozukluğunun sadece çocuklarda olduğunu sanıyordum.
Dr. Başak: Çocuklukta ortaya çıkan bir bozukluk olduğu doğru ama iki önemli konu var. Birincisi, birçok çocuğun dikkat bozukluğu keşfedilemiyor, ikincisi de bu sıkıntıları yaşayan çocuklar yetişkin olunca iyileşmiş olmuyorlar. Dolayısıyla, sizin de anlattığınıza göre, çocuklukta da buna benzer sorunlar yaşamış olmanıza rağmen yaşadıklarınıza tanı koyulmamış ve bu nedenle de tedavi görmemişsiniz.
Danışan: Annem babam hep şikayet ederlerdi ama daha çok 'yaramazlık' olarak algıladılar galiba. Büyüyünce de geçer zannettiler herhalde.
Dr. Başak: Maalesef dikkat bozukluğu tanısı gözden kaçan birçok çocuk yetişkin olduğunda sizin gibi sıkıntılar yaşıyor.
Danışan: Yani ben yıllarca boşuna mı suçladım kendimi, niye organize olamıyorum, niye dağınığım, niye geç kalıyorum diye?
Dr. Başak: Dikkat bozukluğu maalesef iradenizle veya telkinle düzelecek bir durum değil. Bu nedenle tedavi almanız çok önemli. Doğru teşhis sonucu yapılan tedavi, hayatınızı değiştirebilir, gerginliklerinizi azalabilir, daha sağlıklı ilişkiler kurabilir ve daha mutlu bir kişi olabilirsiniz.
Başak Demiriz, Milliyet Cadde
