Peki bu birliktelikte, bireylerin yeri ne? İki kişilik yaşanan hayatın içinde ne kadar bir olmaya yer var? Bu soru özellikle ilişkideki kişilerden biri diğerinin hayat akışını etkileyecek bir karar almaya hazırlandığında ön plana çıkar. Bu kararların en önemlilerinden biri de şüphesiz nerede yaşanacağı konusu. Çiftin birlikte kurduğu hayatı taşıma ya da birlikte hayatlarını yepyeni bir şehirde kurma kararı, ilişkideki her iki bireyin de yaşamını şekillendirir. Dolayısıyla bu kararı alırken itinalı davranmak gerekir.
Şehir veya ülke değiştirme kararında nelere dikkat edilmeli?
Yaşanılacak şehrin seçimi pek çok farklı sebepten kaynaklanmış olabilir. Terfi gelmiştir, doktora programına gelen kabulle şekillenmiştir, iş teklifi alınmıştır, büyük şehrin kargaşasından bunalmış ya da küçük kasabadan büyük bir şehre açılma vakti gelmiştir... Neden her neyse, çiftin bunu detaylı konuşması ve her iki birey için de bu kararın artı ve eksilerini gözden geçirmesi gerekir.
Hayat yönünü etkileyen büyük kararlar alırken, taraflara kendi his ve ihtiyaçlarını göz önünde bulundurma imkanı tanımak karar sürecini kolaylaştırır. Bireylerin vazgeçilmez buldukları alışkanlıklarını, mutlu ve huzurlu olmak için öncelikle hangi yaşam şartlarına ihtiyaç duyduklarını ve genel olarak yer değiştirme kararının onları nasıl etkilediğini netleştirmeleri gerekir.
Bireysel olarak bu kararın etkilerinin üzerinde durduktan sonra çift olarak hissettiklerinizi değerlendirin. İlişkinin kendisi de bir birey sayılmalı. İlişki, bu karardan etkilenen üçüncü yapı ve ilişkinin geleceğinin de nasıl olacağının değerlendirilmesi ve ihtiyaçlarının öngörülmeye çalışılması gerekiyor. Örneğin, çift en çok beraber yaptıkları park yürüyüşlerinden keyif alıyor ve kendilerini bu yürüyüşlerde yakın ve kenetlenmiş hissediyorlarsa, taşınacakları yerde bu alışkanlıklarını devam ettirebilecekleri mekanın mevcut olduğunu öğrenmek içlerini rahatlatacaktır.
Bireysel ve ilişkiyle ilgili analizlerini ve olmazsa olmazları gözden geçirdikten sonra, taşınma kararı için değerlendirilen yerin derinlemesine araştırılması, mümkünse burada yaşayan tanıdık insanlarla iletişime geçilmesi ve olabildiğince o bölgenin yaşam şartlarıyla ilgili bilgi edinilmesi süreci kolaylaştıracaktır.
İlişkideki bireylerden biri bu kararı kendi geleceği için alıyor olabilir. Karşı tarafın ne düşündüğünden bağımsız, kararını kesinleştirmiş olabilir. Böyle bir durum söz konusu olduğunda, en önemli unsur samimiyet olacaktır. Kararlı hisseden kişinin kararsızmış gibi yapmaması, diğer kişiye bu kararı aldığını ve onun kararını desteklemek adına her türlü konuşmaya hazır olduğunu iletmesi değerli. Elbette bir ilişkideyken, karşı taraf bir karar aldıysa, bunun aksi bir karar almak veya onun kararlığı karşısında endişe hissetmemek oldukça zordur. Birlikte alınsa çok daha rahat sindirilebilecek bir karar, karşımızdakinin net kararlılığı ile bir emir ya da ültimatom gibi algılanabilir. Bu doğaldır. Ancak önemli olan, bu aşamada bu kararlılığı kişisel almamak için çaba sarf etmektir.
Şehir veya ülke değiştirme sürecininde zorlanmamak için neler yapılabilir?
Kararlı davranan kişinin kendi geleceği için önemli bir adım attığını görmek gerekir. Aynı şekilde, karar alması beklenen kişi olarak da kendi hayatının sorumluluğunu almak ve gerektiğinde alternatif çözümler üretmeye açık olmak süreci rahatlatacaktır. Örneğin, deneme süresi düşünülebilir, söz konusu olan şehirde ev kiralanıp bir ya da iki hafta geçirilebilir veya ayrı şehirlerde devam eden iki ayrı hayatı gidip gelerek bir arada tutmak denenebilir. Durum her ne olursa olsun, çift çözümü bir arada bulacaktır. Karar süreçlerinde etkili olan pek çok faktör vardır. Dolayısıyla, nasıl bir formül üretecekleri, o çifte bağlı.
Tüm bu süreçte, karşılıklı saygıyı kaybetmemek ve aktif dinleme adına çaba sarf etmek gerekir. İnsanlar özellikle belirsiz bir durumdan dolayı endişelendiklerinde ve duyulmamış hissettiklerinde, öfkelenmeye daha açık olurlar. Daha çabuk sinirlenirler ve kontrollerinde değilmiş gibi hissettikleri ağır kavgalara ve söylemlere daha kolay girerler. Geride iz bırakacak bu tür durumlara olanak sağlamamak adına, sakin kalmayı denemek ve olaya iki tarafın açısından da bakmaya çalışmak önemli. Elbette, birey olarak kendi tarafımızı görmek daha kolay olacaktır. Ancak, biraz emekle karşımızdaki, sevdiğimiz adamın ya da kadının ne düşünerek ya da ne hissederek bunları söylediğini, bu kararı aldığını hissetmemiz mümkün. Bunu yapabilmek kontrolden çıkmış öfkemizi dindirecek, bize sağlıklı duygularla olayı çözme imkanı tanıyacaktır.
Her türlü karar, kararı alanı, karşısındakini ve akla gelmeyen pek çok başka insanı etkiler. Önemli olan bunun farkında olarak kararın gidişatını yaşamaktır. Etkilenen kişilerin birbirlerini anlamaları, hemfikir olmasalar da onların bakış açılarını da görebilmeleri çok değerli. Hassas, samimi ve düşünceli adımlarla birlikte aşılmayacak engel yoktur. İnsan, kendine ve karardan etkilenen diğer herkese zaman tanıyarak, özen göstererek, birlik duygusuyla her süreci aşabilir.
