Somatoform bozukluk nedir?
Somatoform bozukluk, tek bir rahatsızlık olarak değil, birçok farklı tanı grubunun ortak çatısıdır. Tüm tanı grupları içerisinde ortak nokta nedeni belirlenemeyen bazı bedensel rahatsızlıkların görülmesi. Bu grupta konversiyon, hastalık hastalığı, vücut dizmorfik bozukluğu, ağrı bozukluğu, kronik yorgunluk sendromu gibi farklı başlıklarda ele alınıyor. Birçok kişinin zaman zaman bedensel şikayetleri olabiliyor, ancak bu somatoform bozukluk olduğu anlamına gelmiyor. Bu durumdan bahsedebilmek için bedensel şikayetlerin uzun sürmesi, kişinin yaşamını etkilemesi ve tıbbi olarak açıklanamaması gerekiyor.
Somatoforom ve psikosomatik bozukluk nasıl ortaya çıkar?
Öncelikle bedensel duyumları kuvvetli olan ve kaygılı kişilerde önemli bir stres artışı sonrasında ortaya çıkabiliyor. Örneğin boşanma, evlenme, kayıp ya da doğum sonrasında yaşanabiliyor. Kişi bedensel duyumlara ne kadar odaklanırsa o kadar kaygı düzeyi ve bedensel duyumlara yönelik endişesi artıyor. Bu durumda kişiler tekrar tekrar birçok doktora başvuruyor. Bir günde birden çok doktora gitmelerine karşın bedensel sorunlarını açıklayabilecek herhangi bir durum bulunamıyor. Ardından çeşitli kaçınma davranışları ortaya çıkabiliyor. Örneğin "hasta olabilirim" kaygısıyla insanlardan uzak durabiliyor ya da "bayılırım" korkusuyla evden çıkmak istemeyebiliyor. Somatoform bozuklukların neden ortaya çıktığı kesin olarak bilinmemesine karşın, çocukluktaki ağır yaşam olayları, travmalar, stresle baş etmede yaşanan zorluklar ve genetik yapı üzerinde duruluyor.
Somatoform bozukluk nasıl anlaşılıyor?
Somatoform bozukluk, çeşitli türlerde ve farklılıklarla ortaya çıkabiliyor. Örneğin konversiyonda uyuşma, bayılma gibi şeklinde görülürken, ağrı bozukluğundan bedenin herhangi bir bölgesinde geçmeyen ağrılar biçiminde ortaya çıkabiliyor. Doktora tekrar tekrar gidilmesine karşın bir türlü geçmeyen ağrılar, bedensel duyumlar ve yaşamdaki işlev kaybı ile beraber görülebiliyor. Örneğin bir kaleci, birçok kez doktora gitmesine karşın belindeki ağrının bir türlü geçmemesinden ve maçlara çıkamamaktan şikayetçi olabiliyor. Hipokondriyak hastalarda ise sürekli olarak ağır bir hastalığa yakalanma korkusu belirgin. Hasta sürekli olarak kanser olacağından ya da kalp krizi geçireceğinden şüphelenebiliyor. Doktorların test ve tahlilleriyle bir süre rahatlasa dahi daha sonra yine aynı kaygıları duyuyor.
Hastalık hastalığı kimlerde görülüyor?
Bu hastalık toplumun her kesiminde görülebiliyor. Görünme oranının yaklaşık yüzde 10 -12 arasında olduğu düşünülüyor. Cinsiyet olarak bakıldığında ise kadınların erkeklere göre iki kat daha riskli olduğu biliniyor. Genetik yatkınlığı olanlar, çocuklukta olumsuz yaşam deneyimleri ve travma yaşamış olan kişilerde daha sık olarak görülebiliyor.
Somatoform bozukluğun tedavisi var mı?
Somatoform bozuklukların tedavisinde ilaç tedavisi ve psikoterapi kullanılıyor. İlaç tedavisi yaşanan anksiyeteyi azaltmada etkili olurken, psikoterapi ile de stresle baş etmede güçlenme ve işlevsel stratejiler kazanma hedefleniyor.