@Pudra özel haberidir, izinsiz kullanılamaz. 02.04.2012

Kanser olduğumu çocuğuma nasıl söyleyeceğim?

Ebeveynin kanser hastalığı çocuğa nasıl açıklanır? Bu işi kim üstlenmelidir? Çocukla kanser hakkında konuşurken hangi cümleleri kullanmak gerekir? Uzman Psikolog Pelin Erbil, yanıtları Pudra.com okuyucularıyla paylaşıyor.

Kanser olduğunu öğrenen birey için, bu süreci doğru tedavilerle yönetmek kadar yakın çevrenin desteği de büyük önem taşıyor. Ailenin en küçük bireyleri olan çocuklarla kanseri konuşmak da bu sürecin zor dönemeçlerinden biri. Ancak bu durumu paylaşmak ve çocukları olayın bir parçası haline getirmek çocuklar için destek olabileceği gibi, çocukların hastalıkla mücadele döneminde ebeveyne destek olma konusunda daha başarılı olmalarını sağlıyor.

Kanser olduğumu çocuğuma nasıl söyleyeceğim?

Tıptaki son gelişmeler ve erken tanı olanakları sayesinde kanser; büyük ölçüde tedavi edilebilir bir hastalık haline geldi. Bu yüzden kanser eskisi kadar korkulan bir hastalık değil. Dünyada olduğu gibi ülkemizde de her gün birçok kişi kanser olduğunu öğreniyor ve hayatını bu yeni olguyla tekrar düzenliyor. Kanser tanısı alan bir birey için, hastalığının yakınları ile paylaşılması çok önemli bir konu. Bu paylaşım sırasında çocukları da ihmal etmemek gerekiyor.

Kanser psikolojisi üzerinde yıllardır çalışmalar yapan Uzman Psikolog Pelin Erbil, kanser teşhisinin çocuklarla neden paylaşılması gerektiğini ve bu durumu çocuğa en doğru şekilde aktarmanın yollarını Pudra.com okuyucularıyla şöyle paylaşıyor:

“Kanser teşhisi koyulan birçok kişinin çocuğu olduğu gibi, hayatlarında çocuklarının dışında yakın çevrelerinde kardeşler, yeğenler, torunlar, arkadaşların/akrabaların çocukları hastaların hayatlarının bir parçasıdır.

Her ailenin kendine özgü bir dinamiği ve iletişim yöntemi vardır. Çocuk ile kanserden konuşmak oldukça zorlayıcı bir durumdur; bu hem hasta için hem de çocuk için oldukça zordur. Ancak bu durumu paylaşmak ve çocukları olayın bir parçası haline getirmek çocuklar için destek olabileceği gibi çocukların hastalıkla mücadele döneminde ebeveyne destek olma konusunda daha başarılı olmalarını sağlar.

Eğer duygularınızı göstermiyorsanız, çocuğun da duygularını göstermemesi olasılığı yüksektir. Baskın duyguları saklamak zor olacağı gibi bastırılmaları zaman içerisinde daha büyük sorunlara yol açabilir. Sorunları örtbas etmek, sorunların içsel bir yapılaşmaya gitmelerine neden olur. Dolayısıyla zaman içerisinde çocuk duygularını kabullenmektense kendi duygularından korkar.

Neden çocuklara söylenmeli?
Çocuklardan hastalığın saklanması kendilerinin önemsenmediği, korkularıyla yalnız bırakıldıkları, duygularının önemli olmadığı gibi duygulara kapılmalarına neden olur.

  • Kanser bütün ailenin duygularını etkileyen bir hastalıktır ve aileyi etkileyen durumdan çocukların haberdar olması en doğal haklarıdır.

  • Çocuklar yolunda gitmeyen bir durum olduğunu hissederler çünkü stres ve gerilime karşı çok duyarlıdırlar. Eğer çocukları korumak adına onlara ne olduğu söylenmezse, çocuklar çok daha kötü bir şey olduğu düşüncesine kapılabilirler.

  • Belirsizlik ve bilinmezle mücadele, gerçekle mücadeleden daha zordur.

  • Gerçeği başka birinden duyabilirler veya tv/internet/basından öğrendikleri bilgilerle boş yere endişelenirler.

  • Çocuklara hiçbir bilgi vermemek, onların konuşma/tartışmayı kötü bir şekilde algılamalarına neden olur. Bu durum ileriki yaşlarında da kansere karşı korku ve fobiler geliştirmelerine neden olur.

  • Çocuklara bilgi verilmemesi, kendilerini izole edilmiş hissetmelerine neden olur. Aileyi ilgilendiren bir konunun parçası olamamak kendilerini değersiz hissetmelerine neden olur.

  • Çocuklar olayları gözlemleyebilir ancak bunları anlamakta yanlış değerlendirmelere gidebilirler. 'Annem oyuncaklarım toplamamı istediğimde ona karşı çıktım. Sonra annem hastalandı. Belki benim yüzümden kanser oldu' diye düşünebilirler örneğin.

  • Hastalığı bilen bir çocuk hasta için de bir konfor unsurudur. Aile içerisindeki konuşmalar esnasında dikkatli olmanıza gerek kalmaz. Açık bir diyalog ailenin daha kuvvetli bir şekilde birbirine destek olmasına yardım eder.

  • Çocukların genelde ebeveynlerin düşündüğünden daha fazla gerçeklerle baş etme yetenekleri vardır. Gerçekleri bilmemeleri endişe duymalarına neden olur. En kötü olaylar bile belirsizlikten daha kolay algılanır.

  • Kendilerini üzgün hissetmelerine engel olamayız ancak neler olduğu konusunda bilgi verirsek üzüntülerini azaltabiliriz.

  • Aile içerisinde kanserle mücadele çocukların, vücut, kanser, tedavisi konusunda bilgi sahibi olmalarına yardım eder. Zor durumlar karşısında ne şekilde davranılacağını öğrenmelerine imkan verir.

    Konuşmayı kim yapmalı?
    En iyisi bu bilginin hasta ebeveyn tarafından çocuğa verilmesidir. Çok zorlayıcı bir durumdur ve bunu kolaylaştırıcı bir bilimsel yöntem yoktur. Konuşma sırasında ağlamak ve üzüntüyü belli etmek kabul edilebilir hislerdir. Ağlamak çocuğun da ağlamasına imkan verir, beraber ağlamak duygularımızı paylaşmak ve destek görmemiz konusunda yardımcı olacaktır. Hastanın kimin söyleyeceği konusunda karar vermesi en doğalıdır. Eğer hasta konuşma konusunda kendini hazır hissetmiyorsa, hastanın eşi veya aileye yakın bir kişi bu görevi üstlenebilir. Aynı zamanda hastanın isteği doğrultusunda, onkolog, psikolog veya hemşire de çocukla konuşup hastalık hakkında bilgi verebilir.

    Konuşmayı nasıl yapacaksınız?
    Çocuklarla yapılacak konuşma yalnız ve/veya grup halinde yapılabilir. Daha önceden hasta tarafından bilginin ne şekilde ve nasıl verileceğine dair bir hazırlık yapması gerekir. Konuşma, çocuğun kendini güvenli hissedeceği bir ortamda gerçekleştirilmelidir. Dış etkenlerin konuşmayı etkilemeyeceği ve vakit sınırının olmadığı bir ortamın seçilmesi gereklidir. Çocukların anlayabileceği bir dilden açıklamalar verilmelidir.

    • Kanser hakkında bazı genel bilgiler verilmelidir.
    • Hastalığın ne zaman başladığı ve hasta tarafından ne şekilde fark edildiği anlatılmalıdır.
    • Ebeveyn kendini üzgün hissetmesine rağmen, çocukla konuşma sırasında 'ümitsizliğe' kapılmamalıdır.
    • Ebeveynin hastalık sırasında bile çocuklarına bakacağını ve onları seveceğini belirtmesi gerekir. Hasta ebeveynin yorgun olması durumunda, çocuğa kimin yardımcı olacağı konusunda bilgi vermesi devamlılık açısından önemlidir.
    • Çocukların soruları dikkatle dinlenip, bunlara basit ve kolay cevaplar verilmelidir.


    İhmal etmeyin!

    • Kanser hastalığı konusunda bildiklerini sorun. Siz de bilgilerinizi paylaşın. Ufak bilgilerle zaman içerisinde hastalık resmini tamamlayın.
    • Herhangi bir konuda endişe duyup duymadıklarını sorun.
    • Normal dışı davranışlarını anlamaya çalışın.
    • Yanlış algılamaları düzeltin.
    • Dürüst olun.
    • Hastalığın duygularınızı nasıl etkilediğini açıklayın.
    • Cevabını bilmediğiniz sorulara “bilmiyorum” diye cevap vermekten kaçınmayın.


    Konuşma yöntemleri

    • 'Hastayım, hastalığımın adı kanser. Doktorum bana bir tedavi önerdi. Tedavi sırasında bazen kendimi yorgun hissedeceğim ama genelde kendimi eskisi gibi hissedeceğim. Kendimi eskisi gibi iyi hissedeceğim zamana kadar, baban/annen/büyükannen/halan/teyzen/abla senin bakımın için bize yardımcı olacak/olacaklar.'
    • Kısa ve öz bilgi en işe yarayan yöntemdir. 'Vücudumdaki bazı hücreler çok hızlı büyüyorlar. Bu hücreler bir tümör oluşturdu. Doktor ameliyatla bu tümörü alacak.'
    • 'Hastalığım beni üzüyor. Sen benim için çok büyük bir yardımsın. Senin de kendini üzgün hissetmen doğal. Ancak annen/baban senin her zaman seveceğiz.'
    • 'Vücudumda olmaması gereken bir kitle her geçen gün büyüyor. Hastalığımın adı kanser. Doktor ameliyatla bunu aldı. Ancak tekrar geri gelmemesi için başka tedaviler de görmem gerekiyor. Kanser hakkında soruların olursa bana sor. Kanserle ilgili korkutucu şeyler duyabilirsin, ancak değişik kanser türleri var. Durumumla ilgili olarak sana bilgi veririm.'
    • 'Kanser vücudumda büyümeye çalışıyor. Bu durum beni çok üzüyor. Bu hastalıktan kurtulmak için çok kuvvetli ilaçlar almam gerekiyor. Doktorum bu hastalık konusunda deneyimli. Bu tedavinin bana faydalı olacağından eminler.'
      Bazı durumlarda kanseri anlatan kitaplardan da destek alınabilir.

      Dikkat edilmesi gerekenler

      1. Kanser kelimesi yerine başka kelimeler ve/veya benzetmeler kullanmamak gerekir.
      2. Çok detaylı tıbbi bilgiler vermekten kaçının.
      3. Radyoterapi veya kemoterapi kelimeleri yerine 'tedavi' kelimesini kullanmak daha uygun olur.
      4. Test sonuçlarını beklerken duyulan sıkıntı ve endişelerden veya ekonomik zorluklardan konu açmayın.
      5. 'Bilmiyorum' demekten korkmayın,
      6. Konuşmak istemeyen bir çocuğu konuşmaya zorlamayın."

      Uzman Psikolog Pelin Erbil


POPÜLER GALERİLER
gelinlik modelleri pudra
mac mbfwi pioneering designersi 10
lenzing ecovero mehtap elaidi mbfwi 01
korean beauty kore guzellik sirlari
new york fashion week 26
paris fashion week pudra 12
mac mbfwi pioneering designersi 10
oleg cassini collection 2117 2
EN YENİLER