Her 10 kişiden birinin sorunu fobi sahibi olmak. Hatta bazılarımızın farkında olmadığı ya da dile getirmekten çekindiği fobileri olduğu da düşünülünce, bu oranın aslında daha yüksek olduğu söyleniyor.
Karanlık korkusu mu, fobisi mi?
Fobi, kaçtıkça kovalayan bir korkudur. Gerçekte korku yaratmayacak bir nesneye veya duruma karşı korku duyma ve bundan kaçınma durumu olarak tanımlanıyor. İşte o fobilerden biri de kenofobi, yani karanlık fobisi.
Karanlık korkusuyla karıştırmamak gerekiyor. Ne de olsa herkes karanlıktan korkabilir. Karanlık bir ortamda kaldığında kontrol etme içgüdüsünden dolayı bunu gerçekleştiremeyince korku duyabilir insan. Ama fobide, sadece karanlıkta kalındığımızda değil, karanlıkta olma fikri, düşünce aşamasındayken bile aşırı korku yaşatabiliyor.
İşinizi yapamaz hale geliyorsanız…
Diyelim ki gündüz arabayla yola çıkmanız gerekiyor. Ama gitmek istediğiniz yere varacağınız saatlerde karanlık bastırmış olacak ve siz karanlıkta araba kullanıyor olacaksınız. İşte bu durumda fobi devreye giriyor ve daha fikir aşamasındayken beyninizi kaplayarak sizi o mecbur olduğunuz işten alıkoyuyor. Ya da her an elektrikler kesilebilir düşüncesiyle evde tek başınıza karanlıkta kalma fikri içinizi kemiriyor ve asla yalnız kalamıyorsunuz. Bol miktarda “asla”ların olduğu bir hayat ne zor, değil mi?
Sizi kim bu kadar korkuttu?
Bu korkudan nefret ediyorsunuz aslında ama bir türlü de üstesinden gelemiyorsunuz. Neredeyse siz kaçtıkça o kovalıyor. Nedenini bilmek isteseniz, bilim ona da henüz tam bir yanıt veremiyor. Biyolojik etkenler, kalıtım faktörü ya da çevresel etkenler diyor. Bunların hepsinin bir arada olduğu durumlar da söz konusu.
Aslında en önemlisi çevresel faktör, yani öğrenme. Çocukluğunuzda, gece tuvalete yalnız kalktığınızda karanlıkta başınıza kötü şeyler geleceği korkusu yaşadıysanız ileriki hayatınızda karanlık fobisine sahip olmanız doğal. Ya da gece karanlıkta uyuyamayan yetişkinleri örnek aldıysanız, sizin de karanlığı sevmemeniz, bunu bir fobiye dönüştürmeniz de beklenir bir durum. Bir de tabii aile içinde şiddet ve kaygı ortamında büyümüş insanların ileriki yaşlarında o korkularını bir nesneye ya da bir duruma yönlendirmeleri de fobi oluşumunu tetikleyebiliyor.
Karanlık fobisini yenmek! Peki, ama nasıl?
Karanlık fobisinin insanı en çok yoran tarafı, korkunun, beraberinde kaçınma davranışını getirmesi kuşkusuz. Fobi, üstesinden gelinmezse, gittikçe büyüyor ve insanı tamamen hareketsiz hale getiriyor. Şunu bilmek gerekiyor ki, fobiler tedavi edilebilir.
Karanlık fobisini yenmek için, bu korkunun üzerine gitmek gerekiyor. Korkuyla yüzleşmeden, üzerine gitmeden o korkuyu yenmek mümkün değil, unutmayın! Tabii bu korkunun üzerine gitme tedavisi, körü körüne bir üzerine gitme şeklinde olmamalı. Zira daha travmatik sonuçlar doğurabilir. O nedenle bir uzmandan yardım almak daha doğru. Uzmanın önerisi ile adım adım korkunuzla yüzleşerek her adımda rahatlıyor, korkuyu sıfıra yaklaştırabiliyorsunuz. Bu yüzleşmeler esnasında, hayal ettiğiniz korku senaryolarının aslında korkmanızı sağlayacak kadar kötü olmadığını görmeniz gerekiyor.
Ayrıca, gevşeme teknikleri de uygulanarak, karanlıkta kaldığınızda ya da kalacağınız düşüncesine kapıldığınızda yaşadığınız terleme, kalp çarpıntısı, nefes kesilmesi gibi sorunların üstesinden gelebiliyorsunuz. Önemli olan, karanlık fobinizi yenmeye karar vermeniz. Ne de olsa karar vermek, başlamak; başlamak da başarmanın yarısı demek!