Hayatlarını birlikte geçiren kadın ve çocuklar birbirlerinden güç buluyordu. Örneğin, regl dönemindeki kadınların bir araya geldiği Kırmızı Çadır geleneği ya da dönemsel toplanmalar, birbirleriyle bir şeyler paylaşan kadınları güçlendiriyor ve mutlu ediyordu.
Günümüz kadınları bu manada daha öncesine göre daha izole. Gittikçe birlikte kaliteli vakit geçirme fırsatları sınırlanıyor. İş, güç, ev, aile derken kendimizi yakınında harika hissettiğimiz kız arkadaşlarımıza vakit kalmıyor. Oysa kadınlar bir araya gelerek, birlikte iyileşiyor ve ruhlarını besliyor.
Beslenme döngüsü oluşturmak
Kadınlar, ailenin yapı taşını oluşturuyor, ayakta durmasını sağlıyor, çocuklara ve daha geniş toplulukların bakımını sağlıyor. Kadınlar, hayatındaki duygusal boşluğu yakın ilişki kurduğu kadınlarla paylaşarak dolduruyor. Diğer kadınlarla birlikte olmak manevi, duygusal, fiziksel ve zihinsel destek sağlıyor, daha iyi bir anne olmaya yardımcı oluyor.Doğal birer besleyici ve empati verici olan kadınlar, iç güdüsel olarak birbirlerini nasıl besleyeceklerini ve birbirlerine nasıl iyi geleceklerini çok iyi biliyor.
Kız arkadaşlığın gücü
Gerçek dostluğun gücünü ölçmek imkansız. Arkadaşlar hayatlarımızı daha iyi bir hale getiriyor ve araştırmalar gösteriyor ki fiziksel ve psikolojik sağlımız konusunda arkadaş ilişkileri, aile ilişkilerimizden daha çok etki yaratıyor.Kadınlar aralarında özel bir bağ kurup birbirlerine duygularını açıyor, birbirini destekliyor ve yüreklendiriyorlar. Yazar Louise Bernikow bu konuyla ilgili "Kız arkadaşlık, birbirlerine yardım etmek için kendilerini adadıkları türden bir ilişki" diyor.
Arkadaşlık nasıl stresi azaltır?
Önemli bir araştırma, kadınların strese karşı erkeklerden farklı reaksiyon gösterdiğini söylüyor. Bu da sağlımız üzerinde farklı izler bırakıyor. İnsanlar stresliyken kortizol hormonu yükselişe geçiyor. Genellikle doğumla bağlantılı olarak araştırılan Oksitosin hormonu da stres sırasında hem kadınlar hem de erkeklerde salgılanan bir diğer hormon. Bu hormon kadınlarda "Dövüş!" ya da "Kaç!" tepkisine engel oluyor, çocuklarını besleyip korumak ve diğer kadınlarla bir araya getirmek için yüreklendiriyor.ABD'nin en iyi üniversitelerinden UCLA'da araştırmalar yapan Dr. Laura Klein ve Shelley Taylor oksitosini "yönelme ve yardım etme" yapısı olarak tanımlıyor. Bu hormon sadece insanlarda değil aynı zamanda hayvanlarda da bulunuyor. Birilerine yardım ettiğiniz ya da birileriyle ilgilendiğinizde vücudunuz daha fazla oksitosin hormonu salgılıyor, bu da stres ile karşılaştığımızda onunla başa çıkmamızı kolaylaştırıyor.
Shelley Taylor yakın bir zamana kadar stresle ilgili araştırmaların sadece erkekler üzerinde yapıldığını söylüyor: "Kadınlar, çoğunlukla stresle ilgili araştırmaların dışında tutulmuş çünkü birçok araştırmacı hormonlardaki aylık dalgalanmaların strese verilen tepkileri yarattığına ve bunun istatistik bir değere sahip olmayacağına inanıyordu" şeklinde belirtiyor.
İşin sırrı hormonlarda
Dr. Laura Klein'in söylediğine göre erkekler stres anlarında testosteron hormonu salgılıyor bu da oksitosin hormonunun sakinleştirici etkisini azaltıyor. Bu da erkeklerin stresle karşılaştıklarında baş etme yöntemi olarak saldırganlaşma ya da uzaklaşmayı tercih etmelerine sebep oluyor. Diğer taraftan kadınlara bakıldığında, östrojen hormonu oksitosinin etkilerini arttırarak kadınları sosyal destek almaya yönlendiriyor.
Saldırganlık ve uzaklaşma fiziksel bir araçken, sosyal destek yani arkadaşlık stresin etkilerini azaltan bir durum. Dr. Shelley Taylor bu konuyla ilgili "Stresli zamanlarda sosyal yardım almak kadınlar ve erkeklerin strese verdiği tepkide fark yaratıyor ve bu da erkeklerle kadınların davranışlarındaki en temel farklılıklardan biri" diyor.
Görüşemeseniz bile olumlu etkileri var
2006 yılında yapılan bir göğüs kanseri araştırmasında, yakın arkadaşları olmayan kadınların 10 ya da daha fazla yakın arkadaşı olan kadınlara oranla ölüm riskinin 4 kat daha fazla olduğu ortaya çıktı. Ayrıca sahip olunan arkadaşlar ne kadar yakın olunduğunun ve ne sıklıkta görüştüğünün hayatta kalmaya bağlantılı olmadığı vurgulanıyor. Yani görüşmeseniz ya da yakın olmasanız bile sadece arkadaşa sahip olmanız sizi koruyor.
Kız arkadaşlarla ayakta kalmak
Ünlü aktivist ve oyuncu Jane Fonda, "Kadınlar arasındaki arkadaşlık, erkekler arasındaki arkadaşlıktan çok farklı. Biz farklı şeylerden konuşuyoruz. Daha derine iniyoruz. Uzun zaman birbirimizi görmemiş olsak bile hemen uyum sağlıyoruz. Kadınların birbirleri arasında salgılanan bazı hormonlar var ve bu sağlıklı hormonlar stres ile baş etmemize yardımcı oluyor. Kız arkadaşlarım benim ayakta kalmamı sağlıyor onlar olmadan nerede olurdum hiç bilmiyorum. Biz hep bir arada olur daima birbirimize yardım ediyoruz," diyor.Jane Fonda ve yakın arkadaşı Lily Tomlin TED Talk'ta yaptıkları konuşmada, kız arkadaşlığın ne kadar önemli ve büyük bir güç kaynağı olduğunu "Bizim arkadaşlığımız sayesinde, kız arkadaşlıklar kız kardeşliğin bir halkasıdır. Kız kardeşlik, insanların umutsuzca ihtiyaç duyduğu şeyleri dünyaya verebilmek için çok büyük bir güçtür," sözleriyle de vurguluyor.
Kaynak: upliftconnect.com
Konuyla ilgili diğer yazılarımız
Kız kıza parti veriyoruz!
Kızlar, sıkı durun! Erkekleri bertaraf edip baş başa eğleniyoruz. Nasıl mı? İşte, kız kıza düzenleyebileceğimiz parti temaları…
Ergenlik döneminde arkadaş ilişkisi
Ergenlik süresince çocuğunuzun akranlarıyla ilişkileri ile ilgili karşılaşılması olası durumlar neler? Uzman Psikolog Yegan Sasık Pudra.com'a açıklıyor.
Kadın ve erkek arkadaş olabilir mi?
Ateşle barut yan yana durur mu? Kadın ve erkek yan yana geldiğinde illa ki aşk mı olur yoksa arkadaşlık, sırdaşlık kurulabilir mi? Psikolog Sezin Gündoğdu yanıtlıyor.
4 tehlikeli arkadaş modeli
Program bozan, yapışkan, ilgi odağı ve şeytan! Arkadaşlıklarda, bu dört arkadaş modeline dikkat; zararları tahmininizden de fazla olabilir.