Danışan: Çok uzun zamandır mutsuzum. Birçok terapist, kafamı dağıtmak için değişik hobiler denedim ama hiçbiri işe yaramadı. Artık o kadar umutsuzum ki, ne yapsam işe yaramayacakmış gibi geliyor. Size neden geldiğimi bile bilmiyorum, ne değiştirebilirsiniz, benim için ne yapabilirsiniz, ne anlatsam onu da bilmiyorum.
Dr. Başak: Öncelikle bu umutsuzluk duygusunu konuşabilirz. Başka konuları da zamanla ekleriz. Umutsuzluk duygunuz ne olursa değişirdi sizce?
Danışan: Bilmiyorum, hiçbirşey değiştirebilir gibi gelmiyor bana.
Dr. Başak: Şu anda söylediğiniz bu cümle “Hiçbir şey duygularımı değiştirebilir gibi gelmiyor” üzerinde çalışmamız gereken önemli bir cümle. Ne dersiniz, bu cümleden başlayalım mı?
Danışan: Olur.
Dr. Başak: Şimdi bu söylediğiniz cümleyi tekrar düşünelim. Benimle konuşmanın, hayatınıza keyif alacağınız yeni aktiviteler katmanın sizde değişiklik yaratmayacağına kesinlikle emin misiniz?
Danışan: Belki biraz değişiklik yaratabilir ama hayatımın tümünü düşünürsek çok da bir şey fark etmeyecek. Burada biraz iyi hissetsem bile, eve gidince her şey yine aynı olacak ve ben yine kötü hissedeceğim.
Dr. Başak: Haklısınız, hayatınızı bir saat içinde değiştirmemiz mümkün değil. Veya yeni aktiviteler katarak mutsuzluk duygularınızın birden ortadan kalkmasını da bekleyemeyiz. Ama beraber çalışmamızın, yeni aktiviteler denemenizin veya kız arkadaşınızla ilgili, işinizle ilgili yaşadığınız sıkıntıları konuşup problemlerinizi çözmeye çalışmanın bir dezavantajı var mı sizce?
Danışan: Yok ama, hepsini düşünmek bile çok ağır geliyor. Hayatımın düzelemeyeceğini düşünüyorum. Yine umutsuzluğa kapılıyorum.
Dr. Başak: Kötü giden şeyleri düşündüğünüzde hepsinin ağır gelmesi çok normal. Ayrıca hepsini bir anda düzeltemeyeceğimiz de doğru, peki daha iyi hissetmek için küçük adımlar atmaya ne dersiniz?
Danışan: Nasıl?
Dr. Başak: Yürüyüşe çıkmak, sevdiğiniz bir arkadaşınızla konuşmak veya kitap okumak olabilir mi? Yoksa bunların hiçbiri iyi hissetmenizi sağlamaz mı?
Danışan: Yürümek iyi gelebilir ama problemlerimi çözmez ki.
Dr. Başak: Haklısınız, her şeyin bir yürüyüşle değişmesini, birden harika hissetmenizi beklemek çok gerçekçi olmaz. Bu nedenle kendimizi harekete geçirmek için, örneğin kısa bir yürüyüş için, motive etmemiz çoğu zaman güç olur. Çünkü içimizden tekrar tekrar “Yürüsem işe yaramayacak” veya “Kim şimdi giyinmekle uğraşacak” gibi olumsuz ve bizi daha da umutsuzluğa sürükleyen cümleler geçiririz.
Danışan: Evet, benim aklımdan da hep böyle düşünceler geçiyor, sonra da oturup kalıyorum.
Dr. Başak: Buna rağmen yürüyüş yapmayı denediğiniz oluyor mu?
Danışan: Bu kadar umutsuzsam olmuyor. Ancak birisi zorlarsa çıkıyorum.
Dr. Başak: Sonrasında nasıl hissettiğinizi hatırlıyor musunuz?
Danışan: Evet, yürümek genellikle iyi geliyor.
Dr. Başak: Öyleyse, yürümenizi engelleyen olumsuz düşüncelerle ve bu umutsuzlukla başedebilmek için alternatif bir cümle hazırlayalım. Yürüyüşten önce ve sonra aklınızdan geçenleri bir cümleyle özetleyebilir misiniz?
Danışan: Yürüyüşten önce “kim uğraşacak şimdi,” “yürümek işe yaramayacak” gibi düşüncelerle umutsuzluğa kapılsam da yürüyüşten sonra kendimi daha iyi hissediyorum.
Dr. Başak: Bu cümle duygu ve düşüncelerinizi gerçekçi olarak yansıtıyor mu?
Danışan: Evet, yansıtyor.
Dr. Başak: Şimdi bunu bir karta yazalım. Buna ‘baş etme kartı’ diyebiliriz. Bu hafta içinde yine umutsuz hissettiğinizde bu kartı okuyabilir misiniz?
Danışan: Okurum.
Dr. Başak: Sizce bunu okumak işe yarar mı?
Danışan: Bilmem, kendime yürüyüş sonrasını hatırlatmak motive edebilir.
Dr. Başak: Daha iyi hissetmek için başka neler yapabilirsiniz?
Danışan: Maaşıma zam yapsalardı veya kız arkadaşımla aramız düzelseydi daha iyi hissedebilirdim.
Dr. Başak: Bunların olma ihtimali ne?
Danışan: Pek yok. Biraz da bu yüzden umutsuzum işte.
Dr. Başak: Bu durumda kendinizi iyi hissetmek, sadece size ve hayatınızla ilgili yapacaklarınıza bağlı. Çok büyük değişiklikler yapamasanız da ufak adımlarla bile bazı duygularınızı değiştirebileceğinizi fark ettiniz sanırım. Bu hafta içinde başka nasıl küçük adımlar atabilirsiniz onu düşünün ve seçimlerinizi ona göre yapın. “Baş etme kartı”nızı okuyun ve kendinize yeni kartlar hazırlayın. Evde oturup umutsuz düşünceler içinde vakit geçirebilirsiniz veya kısa bir yürüyüşe çıkabilirsiniz. Televizyonun karşısında oturup kendinize üzülebilirsiniz veya dışarı çıkıp bir arkadaşınızla buluşabilirsiniz. Bakalım hangisini seçmeye karar vereceksiniz?
Psikoterapi diyalogları yaşanmış hikayelerden esinlenerek, psikoterapi sürecinde kullanılan yöntemlere örnek oluşturmak amacıyla yaratılmıştır. İçeriği psikolojideki bilimsel gelişmelere paralel olmakla beraber, genel bilgilendirme ve tavsiye niteliğindedir.
Psikolog Dr. Başak Demiriz, Milliyet Cadde