Hepimizin seçenekleri vardır. Eğer bedenimize iyi bakacak, duygusal dünyamızı doyuracak, çevremizden ve sosyal ilişkilerimizden tatmin olacak, manevi dünyamızı besleyecek şekilde bilinçli seçimler yaparsak mutlu olabiliriz
Danışan: 2010 yılı benim için çok zor geçti. Her şey üst üste geldi; sağlık sorunları, ekonomik sıkıntılar, çocukların okul dertleri... Sanıyorum artık desteğe ihtiyacım var. Kendime yeni yıl hediyesi olarak ‘mutluluğu bulmanın yolları’nı hediye etmek istiyorum.
Dr. Başak: Zor bir yıl geçirdiğinize üzüldüm ama sizi tebrik ederim, kendinize en güzel hediyeyi vermeye karar vermişsiniz.
Danışan: Evet, bunu düşündüğümde çok heyecanlandım ama terapinin nasıl işe yarayacağını çok da iyi bilmiyorum. Çünkü şartlarımı, etrafımdaki insanları değiştiremem, daha fazla para kazanmak için imkanım yok, evim, işim aynı, çocukların veya eşimin sıkıntılarını nasıl çözeceğimi bilmiyorum. Özetle, hayatımda çok fazla bir şey değiştiremeyeceğim. Ama yine de kararlıyım. Daha mutlu olmak istiyorum.
Dr. Başak: Haklısınız, bazen etrafımızda çok fazla değişiklik yapabileceğimiz bir durum olmaz. Böyle zamanlarda umutsuzluğa kapılıp, olumsuz duygulara saplanabiliriz. Terapi sürecinde, bu duygusal çıkmazların üstesinden gelebilmenizi, hayatla baş edebilmenizi sağlayacak davranışlara ve düşünce yapısına sahip olabilmenizi hedefleyeceğiz. Bu konuda istekli olmanız çok önemli, çünkü psikoterapi, bireyler terapiye katılım sağladıklarında ve değişmek için büyük istek duyduklarında daha başarılı olur.
Danışan: Değişmek istiyorum. Sorunun nereden kaynaklandığını bilmiyorum ama benden; davranışlarımdan, bakış açımdan kaynaklanıyorsa değişime hazırım. Söylediğim gibi, artık mutsuz olmak istiyorum. Ama bir yandan da korkuyorum, insan bu yaştan sonra değişebilir mi?
Dr. Başak: Elbette değişebilir. İnsanların gelişmeye, değişmeye, öğrenmeye dönük olduğuna inancımız olmasaydı, psikoterapi diye bir şey olamazdı. Amerikalı aile terapisti Satir’in insan gelişimine ve ailelere ait çok önemli önerileri var. Satir Enstitüsü ile ortak çalışmalar yürüten Uzman terapist Sibel Erenel’in bu konuyla ilgili derlediği bilgileri sizinle paylaşmak istiyorum. Her bir cümleyi tek tek okuyup düşünmenizi tavsiye ederim. Sanıyorum bunları okuduktan sonra, değişim konusunda kaygınız kalma yacak ve kendinize söz verdiğiniz yılbaşı hediyesine ulaşmanın çok da zor olmadığına inanacaksınız.
* Hepimizin gelişmek ve sorunlarla başa çıkabilmek için gerekli içsel kaynakları vardır.
* Umut değişimin en önemli parçasıdır.
* Sevgi ve destekleyici ortamların yaratılması beraberinde gelişmeyi getirir.
* İnsanlar ve aileler değişebilir. Dıştan değişim sınırlı olsa bile içten değişim mümkündür.
* İnsanların kendi özdeğerlerini harekete geçirecek içsel hazinelerini bulmaya gereksinimleri vardır.
* Sağlıklı insan ilişkileri bireylerin eşit olduğu ilkesine dayanarak gerçekleşir.
* İnsanlar bildikleri kadar elinden gelenin en iyisini yaparlar. Daha iyisini öğrenince, daha iyiyi uygularlar.
* Sorun, sorun değildir; onunla nasıl başa çıktığımız sorundur.
* Başa çıkış şeklimiz bizim özdeğerimizin yansımasıdır. Özdeğer arttıkça başa çıkış daha bütüncül olur.
* Geçmişteki olayları değiştiremeyiz ama üzerimizdeki etkilerini değiştirebiliriz.
* İnsanlar aynılıklar üzerine bağlantı kurar, farklılıklar üzerine gelişir.
* Aile bir sistemdir ve bu nedenle her şey ve herkes, her şey ve herkesi etkiler.
* İnsanlar genelde içine doğdukları ailede öğrendikleri örüntüleri, işlevsel olmasa da tekrarlar.
* Amaç ebeveynleri insan olarak tanıyıp, onları rolleri dışında da görüp anlamaktır.
* Terapi patoloji yerine sağlık ve olasılıklar üzerine odaklanır.
* Terapinin önemli amacı, bizim kendi seçeneklerimizi yaratan olmamızı algılamamızdır.
* Çoğu kişi özellikle stresli zamanlarda tanıdıklığı rahatlığa yeğler.
* Mutlu olmak bir seçimdir.
