"Diş sıkmanın göründüğünden çok daha büyük etkileri vardır. Başka şikayetlerle diş hekimine başvurulduğunda dişlerde sıkmaya bağlı hasar oluştuğu görülüyor. Bu hasar bazen başlangıç düzeyinde bazen de ilerlemiş düzeyde oluyor. Bu durumda çok büyük tedaviler gerekiyor.
Stresle nasıl bir diş hasarı oluşur?
İlk tepki, dişle diş etinin birleştiği düzeyde, yani dişin boyun kısmında oluşur. 'Kama defekti' olarak adlandırılan bu durumda, dişle diş eti arasında tırnak girecek kadar bir boşluk oluşur ve duyarlılık başlar. Ardından dişte aşınmalar, kırılmalar meydana gelir. Diş minesi kalkarak altındaki, daha yumuşak olan dentin tabakası ortaya çıkar. Dişlerde, kesilmiş bir ağaç kütüğünün üzerindeki gibi halkalar görünmeye başlar. Aynı zamanda dişlerin yüksekliği düşer; sıkmaya bağlı yüz, eklem ya da kulak ağrısı hissedilir.
Strese bağlı diş hasarı nasıl tedavi edilir?
Dişlerini sıkan bir hastanın ağız yüksekliği düştüğünde, azı dişlerine basit dolgular yaparak öndeki dişlerin sıkılmasını engellemeye çalışmak doğru bir tedavi yaklaşımı değildir. Isırma eylemi, dişlere yaklaşık 200-300 kilogramlık bir kuvvet uygular. Kişi bu kuvveti sürekli azı dişlerine uygulayınca ciddi baskılar oluşur ve bu dişler de zarar görür. Bu nedenle doğanın dengesini bozmadan tedavi etmek gerekir. Ayrıca kişinin alt ve üst çene kapanışını değiştirmemesi de önem taşır.
Hasta kişi dişlerini sıktığının farkına vardıktan sonra kendini bu hareketi yaparken yakalar. Bu aşamada eşinin ya da birlikte yaşadığı kişilerin gece birkaç kez hastanın dişlerinde gıcırdama olup olmadığını dinlemesi tanıyı kolaylaştırabilir.
Gece koruyucusu plak
Aşınma yeni başlamışsa ilk başvurulacak yöntemlerden biri gece koruyucusu (night guard) kullanmaktır. 2 mm kalınlığında, doku dostu bir malzeme ile üst çeneye uygun plak hazırlanır ve hasta geceleri bu plağı takar. Ayrıca klinik ortamda sık aralıklarla yüzeysel olarak tekrarlanan fluoridli jel uygulamaları ile dişlerin güçlenmesi ve aşınmaya bağlı diş duyarlılığının giderilmesi sağlanır.
Hastanın ağzında üç-dört taneden fazla, büyük dolgu varsa 'Inlay' denilen, porselen esaslı, aşınmayan ve laboratuvarda ölçüye göre hazırlanan parçalar dolgunun yerine yapıştırılır. Ağızdaki stresin yansımasını bu porselen dolgular karşılar ve aşınmayı durdurur. Ancak dişler aşındığı için, tüm dişlere bu şekilde dolgu yapmak gibi bir yaklaşım söz konusu olamaz.
Daha ileri vakalarda ise üst veya alt dişleri, bazen her ikisini de tamir etmek gerekir. Aşınan yüzeyler porselenle tamir edilir, bazıları da kesilip kaplanır. Bu parçalar ağız yüksekliğinin hesaplanmasıyla, yıllarca aynı kalacak şekilde stabil hale getirilir.
Tüm bu tedavilerin yanında hastanın dişlerini sıkmasının altında yatan nedenin de ortadan kaldırılması gerekir. Bu amaçla bazı vakalarda fizik tedavi uzmanlarından da destek alınır. Tetik noktaları değiştirilip çene kasları rahatlatılır. Böylece boyun ve yüz ağrılarının geçmesi sağlanır. İleri vakalarda hastalığın boyutuna göre psikolog veya psikiyatrist desteğine de gereksinim duyulabilir.”