Dr. Yavuz Dizdar
Endüstri, insanın mikrop fobisini sonuna kadar kullanarak steril gıdalar üretmeyi başardı ve bunu yaparken Batı bilimini de arkasına aldı, dolayısıyla hiç kimsenin söyleyecek sözü kalmadı. Sonuçta bilim destek verince, bilimsel çalışma verileri ortaya konunca akan sular durur. Buna karşılık, gıdaların değişen (ve fakirleşen) içeriğiyle değişen (ve artan) hastalık profili arasında sıkı bir bağlantı olabileceği üzerinde duran; gıda niyetine tükettiğimiz, doğal içeriğini tamamen yitirmiş, raf ömrü yıllarca bozulmayacak denli uzun olan ürünlerin yarattığı riski irdeleyen olmadı.
Bizler de dayatılanı olduğu gibi kabullenmekle yetindik. Gel zaman git zaman geleneksel beslenme alışkanlıklarımızı, neyin yenebilir neyin yenemez olduğunu unuttuk. Batı biliminin verilerini farklı bir bakış açısıyla değerlendirmenin, belletilen dogmatik beslenme öğretisini sorgulamanın, yıllar içinde bize unutturulanları hatırlayıp hayata geçirmenin ve bu bilgiyi sonraki kuşaklara aktarmanın zamanı geldi. Neyse ki, artık beslenmeyle ilgili daha çok konuşmaya, tartışmaya, sormaya, yanıt aramaya, bakış açımızı değiştirmeye başladık. Bilgi halka açık olduğu sürece değişimin başlayabileceğini gördük.
Dr. Yavuz Dizdar beslenme konusundaki okumaları, gözlemleri, paylaşımları, özellikle kanser hastalarıyla ilgili klinik deneyimi ışığında beslenme “ilmi”ni gözden geçiriyor. Batı biliminin 1800’lerin sonlarından başlayan verilerini mercek altına alan Dizdar, biyolojinin ve başta kanser olmak üzere hastalıkların mekanizmalarını farklı bir bakış açısıyla gözden geçiriyor. Doğal döngülerle ve insanın doğasıyla uyumlu olmayan, “bozulmayı bile beceremeyen”, dolayısıyla aslında insanın hak ettiği sağlıklı gıda kapsamına girmeyen endüstriyel ürünler ve Batı biliminin kâğıttan kuleleri için "Yemezler!" diyor.
Kitabın bölümleri
- Giriş: Batı akademisine “beslenme temelinde” samimi bir eleştiri
- Bölüm 1: Bilimin endüstrileşme süreci
- Bölüm 2: Beslenmenin genel felsefesi
- Bölüm 3: Sindirim işlevi ve mekanizması
- Bölüm 4: Beslenme neden gelenekseldir?
- Bölüm 5: Beslenme ve hastalık ilişkisi
- Bölüm 6: Gıdanın endüstrileşmesi, uzun raf ömrünün tarihçesi
- Bölüm 7: Süt, yoğurt ve ayranın bozulması
- Bölüm 8: Aşırı fiziksel işlem
- Bölüm 9: Biyolojinin kötüye kullanılması: Endüstriyel et, piliç ve yumurta
- Bölüm 10: Şeker neden zararlıdır
- Bölüm 11: Tarım ilaçları, zararlılarla mücadelenin çok daha ötesi
- Bölüm 12: Endüstriyel gıda nasıl hasta eder?
- Bölüm 13: Çıkarımlar
- Bölüm 14: Beslenmenin ekonomisi, uluslararası boyutta derin ticaret zinciri
Dr. Yavuz Dizdar kimdir?
1964’te İstanbul’da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi’ndeki orta eğitimini 1982’de, İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki eğitimini 1988’de tamamladı.
Tıp eğitiminin ardından, o yıllarda Siirt’e bağlı olan Batman’da yaklaşık bir yıl mecburi hizmet yaptı. 1989-1992 yıllarında İstanbul Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı'nda ilaç bilimi üzerine, 1992-1996 yıllarında Radyasyon Onkolojisi Anabilim Dalı’nda kanser üzerine uzmanlık eğitimini tamamladı.
Bu eğitimlerinin yanı sıra İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü’nde kanser biyolojisi ve immünolojisi doktorası unvanını aldı. Halen aynı enstitüde radyasyon onkolojisi uzmanı olarak çalışıyor.
Tıbbi çalışmalarına paralel olarak 1994’ten bu yana Dünya Gazetesi’nde sağlık ekonomisi ve politikası konusunda yazılar yazıyor. İstanbul Üniversitesi’ne ve üniversite eğitimine yönelik yazılarının yer aldığı Fakülte dergisi, 2008 yılından beri yayın hayatında.
Yemezler!
Dr. Yavuz Dizdar
Hayykitap
Fiyatı: 22 TL