Arizona’nın sıcak coğrafyası ve harikulade ikliminde geçen toplantıda güne yoga, taichi, kalp meditasyonları ile başlayıp, gün içerisinde aromaterapi, Çin tıbbı, Ayurveda, fitoterapi gibi konularda alanlarında uzman meslektaşlarımızı dinledik. Lezzetli organik yiyeceklerle molalar verdik. Amerika’daki ve Türkiye’deki sağlığı, sağlığa bakışı ve değişimi konuştuk.
Bu güzel toplantıdan esinlenip, 8 Mart’ın Dünya Kadınlar Günü oluşunu da göz önünde bulundurarak İntegratif Beslenme Uzmanı olan sevgili kızkardeşim Dt. Burcu Aydın’la, sağlığa ve yeniliklere meraklı biz kadınların çok hoşuna gideceğine inandığımız bir yazı hazırladık.
1- Sevgili kadınlar, ilk olarak genlerinizi suçlamaktan vazgeçin. Anne babalarımızdan aldığımız genleri, evet, ne yazık ki seçemiyoruz. Kimimizin ailelerinde şeker, yüksek tansiyon, kalp hastalığı, hatta kanser gibi sevimsiz hastalıklar var. İyi haber; bu hastalık genlerini taşıyan herkes hastalığı yaşamıyor. Nasıl beslendiğinizin, ne kadar hareket ettiğinizin, strese nasıl cevap verdiğinizin büyük bir önemi var, hastalığa ya da sağlığa giden yol ayrımında. Yani seçmek elimizde.
2- Fazla fruktozlu beslenmeyin. Son çalışmalar gösteriyor ki fruktoz, özellikle de fazla miktarda fruktoz karaciğer için toksik. Meyveler, sofra şekeri, agave nektarı, tüm tatlandırıcılar, akçaağaç şurubu farklı oranlarda fruktoz içeriyor. "Bol bol meyve ve sebze yiyin" çok yanlış bir slogan. "Bol sebze yiyin, şeker içeriği düşük meyveleri tercih edin" olmalı doğrusu.
3- Dr. Andrew Weil’ın antienflamatuar beslenmesini uygulayın. Hastalık yaratıcı, kilo aldırıcı yiyecekleri beslenmenizden çıkarın. Yerini omega 3 içeriği yüksek balıklar, Shiitake mantarı gibi iyileştirici özelliği olan Uzakdoğu mantarları, zerdeçal, zencefil, sarmısak, yeşil çay gibi antienflamatuar etkili yiyecek ve içeceklerle doldurun.
4- Tarihi geçmiş, sadece kalori bazlı düşünen eski stil diyetleri unutun artık ve yediklerinizin kalitesiyle ilgilenmeye başlayın. Kalori kısıtlayıcı diyetlerin ömrü uzattığını ve 150 yaşına kadar yaşayacağını iddia eden ünlü bir klinisyen 70’li yaşlarında ALS gibi ağır bir nörolojik hastalık nedeniyle yaşamını yitirdi. Kalori kısıtlamak kalp sağlığınız için iyi olabilir, ancak beyin sağlığınız üzerinde aynı pozitif etkiyi yaratmayabiliyor.
5- Biraz da beynimizi ve duygularımızı sağlıklı besleyelim. Pozitif psikoloji bilimini duydunuz mu? Duygulanımlar ister pozitif ister negatif olsun, enfeksiyonlardan daha da bulaşıcıdır ve insanlar arasında hızla yayılır. Arkadaşlarınızı daima bardağın yarısını dolu gören kendiyle barışık insanlardan seçin. Böyle insanlarla daha fazla vakit geçirin. Şükredin. Başucunuzda küçük bir defter ve kalem bulundurun, yatmadan önce o gün için şükrettiğiniz şeyleri yazmayı deneyin. Yapılan bir çalışmaya göre sadece bir hafta bu tekniği uygulayan insanların duygudurumu üç ay boyunca etkili olacak şekilde düzeliyor.
6- Yaşadığımız çevre dugularımızı, düşüncelerimizi, iyilik halimizi tamamen belirliyor. Biz kadınlar bunun farkındayız ve "dekorasyon" terimi belki de bunun için var. Araştırmalar insanların doğadan koptukça hastalandığını, depresif olduğunu, doğaya yaklaştıkça iyileştiğini ve duygudurumunun düzeldiğini gösteriyor. Bulunduğunuz mekanlarda doğadan ufak dokunuşlar olsun. Bu vazonuzu süsleyen taze çiçekler olabileceği gibi, ahşap mobilyalar, natürel renkler de olabilir. Evinizin, iş yerinizin iyileştirici özellikte olmasını sağlayın. Rahatlatıcı lavanta yağı gibi aromaterapi yağlarıyla hazırladığınız doğal oda spreyleri kullanın.
7- Kronik olarak stres yaşamak tüm gün giderek ağırlaşan bir çuvalla gezmeye benzer. Stresle başa çıkmak için kolaylıkla uygulayabileceğiniz oldukça etkili bir nefes tekniğini denemenizi öneriyoruz. Dr. Andrew Weil’in meşhur 4-7-8 nefes tekniği. Rahat bir pozisyonda oturun. Dilinizin ucu üst kesici dişlerinizin hemen arkasına temas etmeli. Başlangıç için ağzınızdan sesli bir şekilde nefes verin. Burnunuzdan, içinizden 4’e kadar sayarak nefes alın. İçinizden 7’ye kadar sayıp nefesinizi tutun. Ağzınızdan sesli bir şekilde 8'e kadar sayarak nefes verin. Tüm bu basamakları 3 kez daha tekrar edin. Severek uyguladığımız ve herkese önerdiğimiz bu nefes tekniğini gün içerisinde en az 2 kez tekrar etmelisiniz.
Dünya Kadınlar Günü'müz kutlu olsun. Biz kadınlar, kendi hayatlarımız dışında sevdiklerimizin, ailemizin, arkadaşlarımızın hayatlarına da dokunan, etkileyen varlıklarız. Bizi mutlu eden, uyguladığımız ve etkisini görerek inandığımız, sizlerle paylaştığımız bu sağlıklı yaşam tekniklerini çevrenizle paylaşarak onların da hayatını değiştirecek olmanız. Sağlıcakla kalın.
Op. Dr. Ebru Aydın
İntegratif Tıp ve Kadın Hastalıkları&Doğum Uzmanı
Dt. Burcu Aydın
İntegratif Beslenme Uzmanı
Dcakademi.com
