"Kısa bir geçmişe kadar 100 yaşına kadar yaşamak neredeyse imkansız sayılırdı. Tıpta ve modern yaşamda ki gelişmeler 100 yaşına kadar yaşamanın eskiden düşünüldüğü kadar zor olmayabileceğini gösterdi. 2000'li yılların başlarında yapılan değerlendirmelere göre gelişmiş ülkelerde yaşam beklentisi ortalama 80 yıla kadar uzamışken halen gelişmemiş ülkelerde bu 40 yıla kadar düşebiliyor. Kanıta dayalı çalışmalar uzun yaşamanın genetik ve çevresel faktörlere bağlı olduğunu göstermiştir.
Genetiğin ve çevresel faktörlerin önemini ikiz çalışmaları vurgulamıştır, çevresel faktörlere bağımlı olarak yaşam beklentisi tek yumurta ikizlerinde %20-30'lara kadar farklılık göstermiştir. Fakat çalışmaların vurguladığı en önemli unsur ise 80 yaş sınırı. Bu araştırmaya göre yaşam beklentisini 80 yaşın üstünde genetik, 80 yaşın altında ise çevresel faktörler etkiliyor. Bu sebeple çevresel faktörleri erken yaşlarda ne kadar düzenleyebilirsek gelecekte o kadar daha sağlıklı olabileceğimizi bilmemiz gerekir. Genetik olarak toplumlarda ciddi bir değişiklik olamamasına rağmen çevresel faktörlerin değişimi ışığında 1870'lerde İngiltere'de yaşam beklentisi 44 yaş iken günümüzde ortalama 80 yaş olmuştur. Bazı bilim adamları halen doğum esnasında tahmini yaşam beklentisinin 85 yaşı aşamayacağı yönünde. Fakat birkaç canlıda hastalık dışı ölümsüzlük gösterilmiştir, bu da bize bu konuda araştırmalarımızı derinleştirmemiz konusunda cesaret verici olmuştur.
Yaşam süresini etkileyen çevresel faktörler ve çeşitli alışkanlıklar bilimsel araştırmalarla tıp literatüründe yerini almıştır. Bu araştırmaların ışığında, hem 100 yaşına kadar yaşamak hem de o yaşta hayatın tadını çıkarabilmeniz için, Prof. Dr. Mehmet Öz'den günlük yaşantınıza ilave etmeniz gereken en önemli 10 basit alışkanlığın listesi,
Beslenme düzeninize kırmızı gıdalar ekleyin
Beslenmenize eklediğiniz kırmızı gıdalar tabağınızı daha renkli ve estetik açıdan memnun olmanıza sebep olmasının yanında 100 yaşına kadar yaşamanız için katkıda bulunacaklardır. Turpgillerden olan karalahana sizi kansere karşı koruduğu bilindiği gibi turp içindeki nitratlarda damarlarınızı gevşeterek tansiyonu engeller.
Bir İngiliz gibi için – Her gün bir bardak siyah çay içmelisiniz
Ülkemizde de çay alışkanlığı oldukça yaygın, fakat Batılı ülkelerde bir İngiliz geleneği olarak bilinen siyah çayın bilimsel araştırmalara göre kalp krizi sonrası her gün 1 fincan çay içmenin yaşam oranını %28 arttırdığı tespit edildi. Ne dersiniz kraliçe Elizabeth bu yaşında sağlığını belki çaya borçludur! Ne duruyorsunuz, hemen içmeye başlayın!
Her gün aklınızdan bir telefon numarası çevirin
Günümüzde kullanılan cep telefonları, telefon numarasını ezberleme adetini tarihe bıraktı. Bu özellikler belki günlük yaşamınızı kolaylaştırıyor fakat beyninizin işini pek kolaylaştırmadığı kesin! Her gün bir kere olsa dahi bir numarayı hafızanızdan hatırlayarak çevirmek sinir hücreleri arasındaki iletişim yollarına pratik imkanı sağlayacak ve hafızanızın güçlü kalmasını sağlayacaktır.
Hasta olmamak için ilk klozeti veya pisuarı kullanın
Topluma açık tuvaletleri kullandığınızda ilk sıradaki pisuar veya klozeti kullanmayıp daha ileridekine mi yöneliyorsunuz? Cevabınız evet ise, bilin ki yalnız değilsiniz. Bilirkişiler genellikle herkesin daha özgür olmak adına bu davranışa sahip olduğunu teorize ederler. Dolayısı ile bakteri yükü en fazla olan tuvaleti kullanarak hastalanma riskinizi arttırırsınız!
Egzersiz için iki adım atın
Eklemleriniz ile ilgili bir probleminiz yoksa merdivenleri asansöre tercih etmek daha sağlıklı bir karar olacaktır. Kalçanızı ve bacak kaslarını geliştirmek ve güçlendirmek için basamakları ikişer ikişer çıkmanızı öneriyoruz, yapamıyorsanız merdiveni iki sefer çıkın. Unutmayın ki bacak kaslarının sağlamlığı gelecekte kemik ve eklemlerinizin en büyük destekçisi olacaktır.
Ağrıyı engellemek içi sıcak bir duştan sonra esneyin
Bedeninizin esnekliği genç kalmanız için olmazsa olmazlardandır. Esnemenin en iyi zamanı kasların ısınmış olduğu dönemdir, bu nedenle sıcak bir duş sonrası esneme etkilidir. Esneme hareketleri duruş yapınızı korur ve kas ağrılarını engeller, bu sizi genç ve sağlıklı kılacaktır.
Nefesinizi tutun
Bu basit egzersiz günün herhangi bir saatinde yapılabilir ve akciğerlerinizin sağlıklı olmasını sağlayacak güzel ve kısa bir antrenman olacaktır. Derin bir nefes alın, 10 saniye tutun ve sonra büzülmüş dudakların arasından üfleyerek boşaltın. Bu hareketle akciğerlerinizdeki tüm hava boşluklarının açık olmasını sağlarsınız. Yaşamak için oksijenin şart olduğunu söylemeye gerek yok sanırım.
Savaşçı hareketinin tersini yapın
Yogadaki bu hareketi öğrenmeniz kolay ve sadece bu hareketi yapmanız senede bir kaç kilo vermenize sebep olacaktır. Toplamda 1 dakikayı geçmeyen hareketi birkaç kez tekrar edin.
Yemeğinizi 20 defa çiğneyin
Yemeğinizi az çiğneyerek tadına varamazsınız bunun yanında yeni bir çalışma az çiğnemenin şeker hastalığına sebep olma riskini de ortaya koymuştur. Bu riskten korunmak ve yediklerinizin lezzetine hakim olmak için lokmaları 20 defa çiğnemenizi öneriyoruz. Eğer fazla geliyorsa az çiğneyin ama her lokmada çatalı masaya bırakın. Unutmayın doyma sinyali 20 dakika oluşuyor.
Canınızın çektiği veya kendinizi alıkoyamadığınız gıdaları yarıya indirin
Patates cipsi, kurabiye veya başka bir şey(tatlıyı söylemiyorum bile!) yemek istiyorsunuz ve kendinizi alıkoyamıyorsanız eğer, tabağınıza koyduğunuzun yarısını geri boşaltın. Bu daha az kalori almanızı ve daha hızlı kilo vermenizi sağlayacaktır.
Bu saydıklarımız günlük hayatınızdaki alışkanlıklarınıza yapabileceğiniz basit değişikliklerdir. Pek tabi ki daha bir çok şey sayabiliriz ilave olarak, ileriki yazılarımda paylaşacağım bazı takviyeler de uzun bir yaşam için yardımcı olacaktır. Genetik ömür saatimizi veya alın yazımızı bilemesek de, her gün gelişen ve halen bir çok güzelliğinden mahrum olduğumuz bu dünyada yapmak istediğiniz daha bir çok şey olduğuna inanıyorum. Hayallerimizi gerçekleştirmekteki en büyük engelin sağlığımız olduğunu unutmayın."
Dr. Halit Yerebakan