1- Vertigo hakkında kısaca bilgi verebilir misiniz?
Öncelikle sıklıkla yanlış kullanılan bir terimden bahsetmek istiyorum. Vertigo bir hastalık değil, şikayettir. Türkçe anlamı baş dönmesine karşılık gelir. Vertigo şikayetine birçok hastalık sebep olabilmektedir. Burada bahsettiğimiz iç kulak yapısından kaynaklanan halk arasında kristallerin yerinden oynaması olarak da bilinen pozisyonel vertigo şikayetidir.
İç kulakta birbirleri ile dik olacak şekilde her üç eksende konumlanarak başın açısal hareketlerini algılayan 3 tane yarım daire kanalı bulunmaktadır. Bu kanallarda bulunan kalsiyum karbonat kristallerinin sebep olduğu ve baş dönmesine sebep olan hastalık pozisyonel vertigo olarak isimlendirilmektedir.
Bu hastalarda genelde ani baş hareketleriyle ortaya çıkan baş dönmesi şikayeti mevcuttur. İnsanların günlük yaşantısını ciddi anlamda etkileyen bu hastalık ayrıntılı muayene ile teşhis edilebilmekte ve sorunun olduğu yarım daire kanalına özgü tedavi edici manevralar ile hastalar iyileşebilmektedir. Günümüzde birçok hastaya bu muayene ve tedavi edici menevralar yapılmamakta sadece ilaç tedavisi ile iyileşmeleri beklenmektedir.
2- Ne zaman bu hastalıktan şüphelenmeliyiz?
Biranda ortaya çıkan, ani baş hareketleri ile artan, kısa süreli baş dönmelerinde akılda bulundurulması gerekir. En yakın zamanda Kulak Burun Boğaz Uzmanına başvurulması gerekmektedir.
3- Hastalığın tanısı ve tedavisi hakkında bilgi verir misiniz?
Pozisyonel vertigoda ayrıntılı hikaye tam bir kulak burun boğaz muayenesi ve uygun manevra testleri ile tanı koyulmaktadır. Tedavisi yine sıkıntının kaynaklandığı yarım daire kanalının türüne ve yönüne göre uzman hekim tarafından yapılmaktadır.
Bazen hastaların kendi araştırması ile bulduğu bazı baş eğzersizlerini yapması son derece yanlış bir uygulamadır. Mevcut olan hastalığı da şiddetlendirebilmektedir. Tedavinin işin uzmanı tarafından yapılması önem arz eder.
Uzman doktor tarafından gerçekleştirilen pozisyonel vertigo tedavisinde, hastalar uygun manevralar ile 24 saatte ciddi anlamda toparlanır. Çok nadir olarak 2. ve 3. seanslara da gerek duyulabilmektedir.
Seanslardan sonra hastalara ani baş hareketlerinden kaçınmalarını ve bir süre yüksek yastıkta yatmalarını önermekteyiz.