"Boğulma fobisinde etkili olan tek psikoterapi yöntemi bilişsel-davranışçı terapidir. Bilişsel-davranışçı terapiyle yaklaşık 1 ila 7 seans arasında kişi tedavi edilebilir. Bu süreçte psikoterapist, danışanla beraber korkusunun nedenleri üzerinde çalışır ve hedefe ulaşmakla ilgili ortak bir yol haritası planlayarak uygulamaya geçerler."
Boğulma korkusu nasıl oluşur?
"Suda boğulma korkusunun temelinde kişinin bu konudaki bazı inançları yer alır. Bu inançları iki kısım altında toplarız:
Birincisi, bu bireyler suda boğulma ihtimali olduğundan daha fazla, olası boğulma sonrası hayatta kalma ihtimalini de olduğundan daha az görürler. Yani onlara göre suda boğulma çok kolay ve sık olarak meydana gelir, kurtulma ihtimali de çok azdır. İkinci kısımda ise bu bireylerin herhangi bir boğulma tehlikesi geçirmeleri halinde bu tehlikeyle baş edemeyeceklerine dair olan inançlar bulunur. Bu iki inanç paketi gerçek hayatla uyumlu olmadığından, kişiler suya girmekten çekinirler ve bu da toplum tarafından ‘suda boğulma korkusu’ olarak adlandırılır.”
Kimlerde boğulma korkusu görülür?
"Suda boğulma korkusuyla ilgili dünyada ve ülkemizde çok net araştırma sonuçları yoktur. Ancak bütün özgül fobilerin toplam görülme sıklığı yüzde 9 civarındadır. Suda boğulma korkusunun yüzde 1 veya daha düşük oranda olduğunu söyleyebiliriz. Tabii ki tedavi olma amacıyla uzmana başvurma oranları her rahatsızlıkta olduğu gibi çok daha düşüktür.”
"Suda boğulma korkusunun bir kişide ortaya çıkması için kişinin boğulma tehlikesi atlatmasına gerek yoktur. Bu korku çocuklarda daha sık görülür. Denizden korkmak, psikolojik bir rahatsızlıktır. Zamanla kendiliğinden geçebileceği gibi tedavi de gerektirebilir. Anne babaların yapması gereken öncelikle çocuklarını denize girme konusunda zorlamamaları, eğer süreklilik arz etmeye başlamışsa bir psikiyatri uzmanından yardım almalarıdır.”
