Türkiye’de cinsel tedavi birimlerine başvuran hastaların yaklaşık yüzde 50’si vajinismus sorunuyla baş etmeye çalışıyor. Hatta Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği’nin (CETAD) yaptığı araştırmaya göre, Batı toplumlarında görülme sıklığı yüzde 1 olan vajinismus, Türkiye’de her 10 kadından 1’inin sorunu.
“Cinsel ilişki esnasında, vajinaya giriş olurken, vajinanın dış üçte birini çevreleyen kaslarda yineleyici ya da sürekli bir biçimde istemsiz kasılmaların olması sonucu girişin engellenmesi” olarak tanımlanan vajinismusun gelişiminde, cinsellik konusunda yanlış inanışların ve tabuların rol oynadığı konusunda uzmanlar hemfikir.
‘İlk gece’ kaygısı
Cinselliği merak etmenin ahlaksızlık, suç, günah sayılması, çoğu kadının kendi cinsel organını bile tanımaması bir yana; bekaret kavramına verilen abartılı önem, kızlık zarı ve ‘ilk gece’ konusundaki yaygın yanlış inanışlarla pekişen kaygılar, cinsel deneyimin aşamalı gelişmeyip doğrudan cinsel birleşme ile başlaması, vajinismus gelişimine zemin hazırlıyor.
Vajinismus genelde ilk cinsel deneyimde gerçekleşiyor. Nadir de olsa bazen ilk cinsel birleşmeden sonraki ilişkilerde yaşanabiliyor. İlk ilişki ağrılı olmuşsa yeniden yaşanacağı korkusuyla diğer ilişkilerde vajinismus gerçekleşebiliyor. Bunun yanı sıra daha seyrek olarak hiç vajinusmus sorunu olmayanlarda doğum, düşük, kürtaj, jinekolojik muayene ve operasyonlar gibi yaşanmış kötü tecrübeler sonucunda vajinusmus gelişebiliyor.
Nasıl tedavi edilir?
Vajinismusun tek tedavisi, cinsel terapi. Terapiler çoğunlukla çift görüşmesi şeklinde sürdürülüyor. Terapilerde çiftin yanlış inanışlarının düzeltilmesi, cinsel organlar ve sağlıklı cinsellikle ilgili bilgilendirilmesi sağlanıyor. Tedavi, genelde 2-3 ayda, 6-8 terapi oturumu sonrası tam düzelmeyle sonlanıyor. 1-2 seansla düzelen hafif vakalar olduğu gibi, 15-20 seansla tedavileri 6 ay süren zor vakalara da rastlanabiliyor. Ancak tedaviden sonra vajinismusun yinelenmesi beklenmiyor.
Yapılan yanlışlar
Vajinal girişteki kasılma, jel ya da ilaç kullanılmasıyla, alkol alınmasıyla, uykuda olmakla, hamile kalmakla, lokal anestezik uygulamalarla ortadan kalkmıyor. Vajinismus, kızlık zarıyla ilgili bir sorun olmadığından, zarın kestirilmesi de durumu değiştirmiyor. Ayrıca bu işlem de kadın ek bir travma yaratıyor. Bazı hekimler çifte, kadına anestezik madde vererek cinsel birleşmede bulunmalarını öneriyor. Bu durumda vajinadaki kasılma ortadan kalkacağı için bir kereye mahsus birleşme gerçekleşebiliyor. Ancak daha sonra ilişki denendiğinde yine giriş olmuyor. Dolayısıyla bir kez cinsel birleşme olması vajinismusu çözmüyor.
Tedavide erkeğin payı
Vajinismus sadece kadının değil, çiftin sorunu. Dolayısıyla cinsel tedavi süresince çifti tedavi etmek gerekiyor. Vajinismuslu kadının eşi durumu istenmeme ve reddedilme sorunu olarak yaşayabiliyor, kırgınlık ve öfke duyabiliyor, bazen kendini yetersiz hissederek sertleşme güçlüğü yaşayabiliyor. Vajinismusla birlikte erkekte cinsel isteksizlik ve uyarılma güçlüğü görülebileceği gibi hem kadında hem de erkekte depresyon ve kaygı bozuklukları da gelişebiliyor.