İnsanların beyninin hangi kısmını kullandığı ve dolayısıyla günlük işleri yaparken hangi elini tercih edecekleri çok erken yaşlarda belli olmaya başlar. Yeni doğan bir bebeğin başını hangi tarafa çevirdiği ilk ipucu olabilir. Ayrıca bir çocuğun oyuncaklarına hangi elle uzandığı veya nesneleri hangi elle kavradığı, hangi elle yemek yediği baskın olan el tercihini gösterir. El dominansı 1 yaş civarı açık bir şekilde belli olmaya başlarken 3-4 yaş civarı da tamamen yerleşir.
Bugüne kadar yapılan araştırmalarda el tercihinin nedenlerine odaklanılmış ve araştırmacılar genetiğe, dış kaynaklı faktörlere ve sosyal çevreye bakmışlar. Anne veya babadan birinin el tercihinin sol olduğu çocuklarda solak olma yatkınlığı, anne ve babanın el tercihinin sağ olduğu çocuklara kıyasla çok daha fazla olduğu bulunmuş. Bu oran iki ebeveynin de solak olma durumunda daha fazla. Dışsal faktörlere bakıldığında ise fetal çevre ve doğumla ilişkili stres faktörlerinin varlığı el tercihini belirlemede önemli etmenler olarak bulunmuş. Kafa travmaları -doğum öncesi ya da hamilelik dönemde- sağ beyin dominansındaki değişime ve dolayısıyla solaklığa neden olduğu ifade edilmiş. Diğer bir araştırmada doğum öncesine ait testestoron hormonuyla solaklık ilişkilendirilmiş. Bu teoriye göre, yüksek testosteron seviyeleri sol hemisfer gelişmesini baskılayarak dominantlığın soldan sağa geçmesine sebep oluyor ve sonuç olarak sol el dominantlığı ortaya çıkıyor. Sosyal çevre teorileri ise çocukların sağ el kullanımına uygun bir dünyada doğduklarını; gözlemledikleri modellerin, kullandıkları araçların ve sosyal stigmatizmle birlikte sağ el kullanmaya teşvik edildikleri belirtiyor. Öte yandan, solaklığın aile dinamikleri ve ailenin sosyo-ekonomik durumuyla bağlantılı olmadığı da kanıtlanmış durumda.
Solaklık, çoğu kez ailevi olup, normal bir durum. Ancak bazı gelişimsel hastalıklarla ve problemlerle arasında bir ilişki gözlemlenmiş. Sol beyin bölgesi dil öğrenme yeteneğini elinde bulundurduğundan, beyninin sağ bölgesi daha baskın çalışan solaklar dil öğrenmede güçlük çekebiliyor. Okuma ve yazmayı öğrenmede zorluk gibi özgül öğrenme güçlükleri, kekemelik gibi konuşma bozuklukları sıkça görülen diğer sorunlar. Motor koordinasyon güçlükleri nedeniyle sakar olarak nitelendirilebiliyorlar. Araştırmacılar, el tercihi ile trafik kazaları arasındaki ilişkiyi incelemişler ve solaklardaki motor koordinasyon güçlükleri nedeniyle solak olan insanların daha fazla trafik kazasına karıştığını ortaya çıkarmışlar. Solaklar klavye ve makas kullanmakta da zorlanabilirler ancak bu yaşam koşullarının sağlaklara göre düzenlenmiş olması nedeniyle de yaşanan bir sorun. Ayrıca epilepsi hastalarında ve entelektüel yetersizliği olan çocuklarda, solakların sayısı sağ elini kullananlara göre iki kat daha fazla olduğu bulunmuş.
Solaklık konusunda aileler kadar bilim adamları da farklı fikirlere sahip. Kimi bilim adamları solaklığın, genel bilişsel beceriler üzerinde dezavantajlar yarattığını savunurlar. Örneğin, solaklarda Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), disleksi ve duygu durum bozuklukları görülme riski daha fazladır. Diğer yandan, kimi bilim adamları ise solaklığın, yani beynin sağ kısmı baskın olan kişilerin bazı alanlarda daha avantajlı olduklarını ortaya koymuşlar. Örneğin solak bireylerde, beynin sağ ve sol kısımları arasındaki iletişim daha hızlıdır. Bu sayede solak bireyler aynı anda birçok işi yapabilir. Buna ek olarak, solak kişilerin sözelliğe (dile ait işlevlere) kıyasla, görsel işlevlerinin daha fazla gelişmiş olduğu düşünülür. Bu yatkınlık, solak kişilerde artistik becerilerin daha fazla gelişmiş olmasına neden olabilir. Bu nedenle basketbol, hentbol oynayanlarda, boks ve güreş yapanlarda, cerrahlarda ve heykel sanatı ile uğraşanlarda, müzik aleti çalanlarda solaklık çok önemli bir avantajdır.
Solak çocuklar hangi konularda zorluk yaşayabilir?
- Yazım ve imla kurallarında, sözel olmayan dili anlamada zorluk yaşayabilir, bu nedenle düşük akademik başarıya sahip olabilirler. Bu zorluklar gerekli müdahale yapılmazsa öğrenme bozukluğuna ve dil-konuşma problemlerine neden olabilir.
- Çalışma alanlarında ve sınıftaki fiziksel koşullardan yararlanmakta ve bazı materyalleri (makas, kalem gibi) kullanmakta güçlük çekebilirler.
- Beynin sağ kısmı korku duygusundan sorumlu olduğundan, solakların –beynin sağ kısmının baskın olduğu kişilerin- Post Travmatik Stres Bozukluğu yaşama ihtimalleri daha fazladır.
Her iki elini de kullanabilme durumu nedir?
İki elden birinin baskın olarak kullanılması, beklenilen ve normal bir durum. Ancak bazı işleri yaparken sağ elini, bazı işleri yaparken sol eli kullanan bir grup var. Bu duruma ‘karışık ellilik’ (mixed handedness) adı verilir. Sol eliyle daha rahat yazı yazarken, sağ eliyle daha rahat yemek yiyebilen bireyler bu gruba örnek gösterilebilir. Araştırmalara göre bu grup, el tercihi olan gruplara kıyasla en dezavantajlı grup. Küçük yaşlarda sol elini kullanan çocuklara uygulanılan aile baskısı, solaklığa dair olumlu /olumsuz mitler ve dışlanma kaygıları, çocuklarda baskın olmayan elin de geliştirmek gerektiğine dair bir algı oluşturabilir.Solak olarak doğan ve sağ ellerini kullanmaya zorlanmış ya da alıştırılmış insanlar sıklıkla şu sorunlarla karşılaşabilirler: Özellikle stresli koşullarda, konsantrasyon bozukluğu ve hafıza zayıflığı; yazı yazmayı öğrenmede ve hızlı yazı yazmada güçlükler; kapasite yetersizliği, sürekli yorgunluk hissi; okulda zayıf notlar, kendi yeteneklerine yönelik güvensizlik.
Anne-babaların dikkat etmesi gerekenler nelerdir?
Baskın elinin hangisi olduğuna karar vermek, bu konudaki en önemli aşama. Bebekler genellikle 7-9 aylıkken el tercihlerini göstermeye başlar. Birçok çocuk 2 yaş civarında baskın elini belli eder. Ancak baskın elin oturması, okula başlamayı bulabilir.Baskın eli anlamanın en iyi yolu, çocuğunuzun hareketlerini gözlemlemek (Yemek yerken hangi elini kullanıyor? Hangi eliyle boyama yapıyor? gibi). Küçük yaştaki çocuklar her iki elini de kullanabilirler, ancak zaman içinde hangi eli kullanmanın daha rahat olduğuna karar verirler ve o baskın eli –tutarlı şekilde kullanmaya başlarlar. Yemek yerken ve kalem kullanırken sol elini kullanıyorsa, tek ayağı üzerinde durması gerektiğinde sol ayağı üzerinde duruyorsa, herhangi bir şeyi karıştırırken veya döndürürken saat yönünün tersine çeviriyorsa solak olma ihtimali yüksektir.
Çocukların solak olması karşısında aileler kesinlikle baskı yapmamalı ve çocuk sağ elini kullanmaya zorlanmamalı. Aksi takdirde bu durum psikolojik zorlanmalar ve öğrenme sorunları gibi çok olumsuz sonuçlar doğurabilir. Çocuklarının zorlandıklarını gördüklerinde, onlara yardımcı olmalı ve bu duruma dair beraber değerlendirme yapılmalı.
- Evde ve sınıfta çalışma alanlarını iyileştici düzenlemeler yapılması çocuğun işini kolaylaştırabilir.
- Öğretmenin bu durumdan haberdar edilmesi, çocuğun sınıftaki fiziksel koşullarını düzenleme (sıranın sol tarafına oturtmak gibi) açısından önemli.
- Solak olma durumunu yok etmek/düzeltmek yerine, çocuğun zorlandığı noktaları belirleyip destek almasını sağlamak, güçlü olduğu alanları geliştirmesine yardım olmak gerekir.
- Sol elini kullanan bir çocukta konuşmayı öğrenmede gecikme olursa yahut okula başladığında okuma ve yazma sorunları olursa konunun uzmanına hemen başvurulması gerekir.
Uzman Psikolojik Danışmanı
Feriha Dildar
psidanismanlik.com