Uzun bir süredir “salgın” adını anmasak da koronavirüs aşılarının ileriki dönemdeki etkileri üzerine tartışmalar halen sürüyor. Bir bölüm bilim insanı yeterli araştırma yapılmadan ve uzun dönemli etkileri görülmeden aşının yapılmasının hata olduğunu düşünürken, diğer bir kısım bilim insanı ise salgın döneminde aşının bulunmasının çok insanın hayatını kurtardığı, aynı zamanda koronavirüs’ün ağır etkilerinden koruduğunu düşünüyor. Çünkü salgın döneminde aşılar fayda/risk oranı bakımından avantajımıza sonuçlar getiriyordu.
ABD'nin Connecticut eyaletindeki Jackson Laboratuvarı Enstitüsünde baş araştırmacı olarak görev yapan İmmunoloji Uzmanı Dr. Derya Unutmaz, Viroloji üzerine doktorası bulunan Semih Tareen veya Radyoloji Uzmanı Prof. Dr. Güner Sönmez gibi pek çok isimse özellikle covid aşısı karşıtlarını argümanlarına karşı, aşının etkileri üzerine yapılan bilimsel araştırmalardan örnek veriyorlar. Medyada tanınan bazı uzmanlar ise aşının uzun dönemdeki etkileri üzerine yeni açıklamalarda bulunuyor.
“Covid aşısı olanlarda cilt döküntüsü, uyuz, zona, beyin ve kalp hastalıkları çok arttı. Aşı, bağışıklık sistemini çökertti. Kızamık diye örtbas etmeye çalışıyorlar” - Kalp ve İç Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Karatay
Prof. Dr. Karatay’ın bu son açıklaması üzerine Viroloji üzerine doktora yapmış olan Semih Tareen sosyal medya hesabında aşının etkileri üzerine yapılmış araştırmaların bilimsel kaynaklarını sunarak bir açıklamada bulundu. Tareen, bu açıklamayı yapmasını zorunlu hale getiren nedeni ise, yüzbinlerce takipçili hesapların dahi aşı karşıtı açıklamaları paylaşması olduğunu belirtti. Zira insanların da kafası karışmış durumda.
Tareen, halkın doğru bilgiye ulaşması için "covid aşısının yan etkileri gerçekten nedir” diyerek detaylı bir şekilde yapılan son çalışmalara yer verdi. Buna göre, 'aşının yan etkilerini anlamak için önce bağışıklık sistemini anlamanın gerektiğini' belirtti. Çünkü covid aşıları ve tüm virüs aşıları virüsün belli proteinlerine karşı bağışıklık sistemini tetikliyor.
EVRİMLE GELİŞEN VE TAMAMEN MÜKEMMEL OLMAYAN SİSTEMİMİZ: BAĞIŞIKLIK SİSTEMİMİZ
Bağışıklık sistemi milyonlarca senelik evrim sonucu oluşmuş ve buna rağmen kusursuz olmayan bir sistem. Çünkü tamamen dengede olması lazım ve bu denge kimsede mükemmel durumda değil. Dengenin çok güçlü bağışıklığa kayması, bağışıklık sistemi hastalıklarını doğuruyor. Yine aynı denge, bağışıklığın zayıflamasına kayarsa, bu durumda da kanser ve bulaşıcı hastalıklara maruz kalıyoruz.
Dengenin bozulmaması için pek çok alt sistem evrimleşmiş durumda. Örneğin timus adlı organımızda, T hücrelerimizin repertuarı gelişir. Kendi vücudumuzu tanıyan ve yine vücudumuza saldırabilecek T hücrelerinin çoğu yok edilir. Geriye kalan T hücreleri ise bizi bazı bulaşıcı hastalıklara karşı korur. Ordu görevi görür.
BAĞIŞIKLIK HÜCRELERİ VİRÜSLERE VE PATOJENLERE KARŞI
Hayatımız boyunca da T hücrelerimiz dahil bir sürü özelleşmiş bağışıklık hücresi karşılaştığı virüslere ve patojenlere karşı etki ve bağışıklık geliştirir.
BAĞIŞIKLIK NEDİR?
Hastalık yapıcı organizmalara karşı vücudun gösterdiği dirence bağışıklık denir. Ancak bu bağışıklık yine mükemmel değildir. Virüs veya bakteri enfeksiyon sonucu oluşan yeni bağışıklık hafızası ender de olsa da bazen vücudumuzdaki organlara saldırıp Lupus, diyabet, Hashimoto veya romatoid artrit gibi hastalıkların oluşmasına yol açabilir.
BAĞIŞIKLIĞIMIZ KİMİ ZAMAN KALBİMİZE VE BÖBREKLERİMİZE SALDIRABİLİR
Bunun en güzel örneğini Streptococcus pyogenes bakteri enfeksiyonu sonucu görebiliyoruz. Bu enfeksiyon sonucu oluşan bağışıklığımız ender durumlarda kalbimize veya böbreklerimize saldırıp "akut ateşli romatizma"ya sebep olabilir ve ömür boyu kalp hastası olabiliriz. Bu yüzden boğaz ağrısı durumunda doğru teşhis yapılması ve strep varsa hemen antibiyotik tedavisi gereklidir.
Semih Tareen, bu gibi hastalıklarda suçlunun ne bakteri ne de aşı olduğunu söylüyor.
"Bir sebep arayacaksak, o sebep bizim tamamen mükemmel olmayan bağışıklık sistemimizdir. Çünkü vücut kimi zaman bütünlüğünü bir patojene karşı korumaya çalışırken, kalp hasarına yol açabilir.
Benzer durumu Covid 19'da da var. Ciddi covid vakalarında görülen akciğer hasarı ve ölümlerinin sebebi aslında ne virüs ne de aşı. Gerçek neden bağışıklık sistemimizin Covid enfeksiyonuna karşı harekete geçmesi sonucu oluşturduğu akciğer hasarı. Bu hasar, sistemimizin uyarılması sonucu oluşan bağışıklık moleküllerinden kaynaklanıyor ve buna sitokin fırtınası deniyor.
Yine başka bir örnek vermek gerekirse, pek çok viral hastalık sonucu kalp kası iltihabı olarak bilinen miyokardi oluşabiliyor. Bunlardan biri de Covid 19 salgına yol açan SARS-Cov-2."
Kalp kası iltihabına (Miyokardi) yol açabilen virüsler:
- Grip virüsü
- Hepatit C virüsü
- HIV
- Adenovirüs vb.
Miyokardinin sebebi yine virüsün kendisi değil. Kalbi enfekte eden, viral enfeksiyon sonucu bağışıklık sistemizin hızlı bir şekilde devreye girmesi. Çünkü sistem kalbe de zarar veriyor. Bu, bağışıklık sistemimizin mükemmel olmamasına en güzel örneklerden biri. (*)
"Evrim mükemmel değil, evrim sadece yeterli bir şekilde avantaj sağlayan özellikleri seçiyor"
AŞILARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Aşıların amacı hastalığa sebep olmadan en az riskli bir şekilde o virüse karşı etken bağışıklık ve hafıza oluşturmak.
Bağışıklık sistemimiz mükemmel olmadığı için tahmin edeceğiniz gibi bazı aşılar işe yaramıyor ve onaylanmıyor. Pek çok virüsün hâlâ aşısı yok. Bazı aşılar ise işe yarıyor olsa da o bağışıklığın vücudumuzda tetikleyebildiği önemli yan etkilerinden dolayı kabul edilmiyor ve onaylanmıyor. Virüse karşı etkili olduğu halde bu sebepten onaylanmayan pek çok aşı var. Taren bunlardan bazı örnekler veriyor.
YAN ETKİLERİ NEDENİYLE ONAYLANMAYAN AŞILAR:
- RSV aşısı (Respiratuvar Sinsityal Virüs aşısı)
- Zika virüs için geliştirilen aşı
- Dang humması için geliştirilen aşı (Dengue Fever)
ETKİN VE RİSKİ DÜŞÜK AŞILAR
Bir de bu ikisinin arasında kalan aşılar var. Virüse karşı etkili ve aynı zamanda tetiklediği bağışıklık sonucu vücudumuzdaki riskleri daha az. İşte bu aşılar eğer yeterli şekilde etkili olursa ve riski az veya riski kabul edilir ölçüdeyse, o zaman bu aşılar onaylanabiliyor. Bunu bir fayda/risk oranı gibi düşünebilirsiniz.
AŞILARDA FAYDA/RİSK ORANI
Pandemi boyutunda bir salgın olduğu zaman halk sağlığı seviyesinde etkili olan bir aşı ve risk profili kabul edilebilecek bir aşı elimizdeki en iyi koz. Çünkü toplumsal seviyede o virüse karşı toplumsal bağışıklığı en az zararlı şekilde çok çabuk bir şekilde oluşturmamız gerekir.
Covid-19 pandemisinde bu toplumsal bağışıklığı en kısa sürede oluşturmak için iki seçenek vardı:
- Herkesi sokağa salıp bir an önce herkesin virüsü kapması, ölenlerin ölmesi, sağ kalanların kalması
- Aşı ile daha az riskli bir şekilde toplumsal bağışıklığı sağlama
Burada iki seçenek de ideal değil. Çünkü tüm dünyayı ilgilendiren pandemi zaten ideal olan durum değil.
Pandemi yüzünden dolup taşan hastaneler, yoğunluktan çöken sağlık sistemi, Covid'den ölmese de ikincil bir pnömoniden ölenler; ölmeseler de Covid sonrası “uzamış covid” denen uzun covid semptomlarından dolayı hayat kalitesi ciddi anlamda düşenler... Bunların hepsi bağışıklık sistemimizin mükemmel olmamasından kaynaklandı. (Kaynak 1)
BioNTech mRNA aşısının çalışma prensibi:
BioNTech mRNA aşısı bağışıklığımızı virüsün dışındaki Spike proteinine karşı tetikliyor. Bu tetikleme sonucunda vücudumuzda hem T hücrelerinin aktive olması gibi hücresel bağışıklık oluşuyor hem de antikorlar oluşuyor. (Kaynak 2)
AŞILARIN NEDEN YAN ETKİSİ VAR?
Aşılarda "yan etkiler" olabilir. Bu yan etkiler fayda/risk oranına göre kabul edilmezlerse o zaman onaylanmıyorlar. Ancak fayda yüksek ve risk oranı kabul edilebilir seviyedeyse onaylanıyorlar.
Yan etkilerin sebepleri çok yönlü olabiliyor
- Bağışıklığımızın mükemmel olmaması yüzünden, aşı nedeniyle fazla güçlenen bağışıklığın vücudumuzun başka bir yerine hasar vermesi (Yüksek bağışıklık sisteminin getirdiği bağışıklık sistemi hastalıkları)
- Aşının içindeki herhangi bir maddeye karşı alerjiler... Bu alerjiye karşı hafif veya ciddi semptomlar yaşanabilir. (Anaflaktik şok)
Arı sokması veya fıstık alerjisi gibi alerjiler, bazı insanlarda hafif, bazı insanlarda hayati tehlike oluşturabilir. Hayati riski olanlar yanlarında epinefrin iğnesi (adrenalin iğnesi) taşımak zorundadır.
Arının zehrindeki proteine veya fıstıktaki küf aflatoksinine alerjisi olanların vücudu, bu maddelerlee karşılaştığında çok yüksek tepki verir. Bağışıklık bir anda olması gerekenden çok daha yüksek çalışır. Bu da anaflaktik şoka yol açar. Kişi kısa zamanda adrenalin iğnesini olmazsa, bu şok ölümle bile sonuçlanabilir. (Kaynak 3)
BioNTech aşısında bu tür bir alerjik reaksiyon sonucu anafilaktik şok çok ender. Bir milyon kişide 11.1 kere görülmüş. Bu olasılık çok düşük olsa da yine de bu aşıları olduğumuz zaman bizi, alerjik bir reaksiyon riskine karşı hemen müdahale edebilmek için 15 ile 30 dk arasında gözlem altında tuttular. (Kaynak 4)
BioNTech aşısı sonucunda ender olsa da görülebilecek diğer yan etkiler arasında kalp kası iltihabı miyokardi yer alıyor. Araştırma için yaklaşık 1 milyon BioNTech aşısı olan kişi takip edilmiş. Bu kişiler arasında, 10 milyonda 10 ile 50 kişi arasında miyokardi görülmüş ve miyokardi vakalarının hemen hepsi kendi kendine geçmiş.
Önemli olan, miyokardinin Covid19 sonucunda olduğunu hatırlamak ve bu 1 milyon kişilik çalışmada Covid sonucu miyokardi riskini aşının yardımı ile düştüğünü görmek. Covid sonucu miyokardi riski milyonda 110. Bu anlamda aşının miyokardi risini 2 ila 10 kat arasında azalttığını söyleyebiliriz. Aşılarda az önce bahsettiğimiz fayda/risk oranına göre bu aşının faydası Covid'in yarattığı riskten fazla. (Kaynak 5)
Not: Miyokardi, grip aşısında bile nadir olsa da görülebilir bir sorun. (Kaynak 6)
Pek çok viral enfeksiyon sonucu harlayan bağışıklığımız organlarımıza saldırabilir. Aşılar bu riski azaltır. Nadir olsa da bazı aşılar bu riske sebep olabilir.
Peki BioNTech aşısı kalp krizine sebep oluyor mu?
Semih Tareen: Hayır, hatta Covid'in sebep olduğu kalp krizi riskini azaltıyor. (Kaynak 7)
Kalp krizi damar tıkanması sonucu kalp kasının beslenememesi ve bunun sonucunda oluşan iskemi, fibroz anlamına geliyor. Covid enfeksiyonu sonucu kalp krizinin olduğunu biliyoruz. Hatta Covid sadece kalp krizine değil; perikardit, miyokardi, anjina, damar trombozu gibi pek çok hastalığa yol açabiliyor (Kaynak 8)
Yaklaşık 2 milyon kişinin üzerinde yapılan bir araştırmaya göre, Covid sonucu aşısızlarda oluşan kalp krizi ile aşılılardaki kalp krizi karşılaştırıldı. Araştırma sonucuna göre Covid aşısının, kalp krizi riskini yaş grubuna göre 6 ila 70 kat azalttığı görüldü. (Kaynak 9)
Ayrıca farklı bilim insanları tarafından yapılan diğer araştırmalarda da Covid aşısının kalp krizi riskini azalttığı veya mRNA aşısı ile kalp krizi riski arasında bağlantı olmadığı ortaya çıkarılmış durumda. (Kaynak 10 ve Kaynak 11)
AŞI İLE PIHTI ATMA ARASINDAKİ İLİŞKİ
Aşı nedeniyle pıhtı atma riski var mı? Kan sulandırıcı alınmalı mı?
Semih Tareen: Hayır, aksine aşı, pıhtı atma riskini 32 kat azaltıyor. Bununla ilgili 3 milyon kişinin yer aldığı bir bilimsel çalışma yapıldı. 3 milyon kişinin izlendiği çalışmada Covid mRNA aşısının Covid sonucu oluşan pıhtı riskini 32 kat azalttığı ortaya çıktı (Kaynak 12)
Covid aşıları arasında pıhtı bağlantısı olan aşı çıktı mı?
Semih Tareen: Astrazeneca Oxford aşısı ve JJ Covid aşısı, "adenoviral vektör" olduğu için aşı ile pıhtı bağlantısı olduğu biliniyordu ve bu durum bilimsel dergilerde yayımlandı. (Kaynak 13)
Ülkemizde bu aşılar yapıldı mı?
Semih Tareen: Bu aşı Türkiye’de yok ve salgın döneminde Türkiye’de yapılmadı. Bu nedenle ihtiyacınız olmadığı halde, koronavirüs aşısı olduğunuz için kan sulandırıcı almanıza gerek yok. Çünkü gereksiz yere alınan kan sulandırıcılar da iç kanama riskinin artmasına yol açıyor.
Covid aşılarının hayati risk oluşturmayan başka yan etkileri var mı?
Semih Tareen: mRNA aşıları ile pek çok diğer aşıda görülen standart yan etkiler olabilir. Yan etkiler yine bağışıklık sisteminizin tetiklenmesi yüzünden olur. Bunlar ateş, kırıklık, lenf bezi şişmesi, kas ağrısı gibi etkilerdir ve tüm bunlar bağışıklık sistemimizin çalıştığı anlamına gelir. (Kaynak 14)
Covid nedeniyle Zona görülür mü?
Semih Tareen: Viral enfeksiyonlar sonucunda Zona görülebilir. Zona; Herpes Zoster, yani suçiçeği virüsüdür. Hemen hemen hepimiz çocukken kaparız ve bu virüs vücudumuzdan atılmaz, sinir hücrelerimizde daimi olarak kalır. Aynı ağzımızda çıkan uçuk gibidir ki uçuk da bir çeşit Herpes virüsüdür.
Vücudumuzda yaşayan suçiçeği virüsü de zaman zaman reaktive olabilir ve buna zona denir. Reaktivasyonu azaltmak için zona aşısı da vardır.
Uçuk nasıl ki stres, ateş, hastalık sonucunda çıkıyorsa zona da belli uyarılar sonucunda, bağışıklık sistemimiz nedeniyle ortaya çıkabilir. Bazı aşılar sonucunda da vücudumuzdaki suçiçeği virüsü uyanabilir ve zona görülebilir. Örneğin, ender de olsa grip aşılarından sonra zona virüsünün aktif olduğu görülmüştür. (Kaynak 15)
Bu yüzden ender de olsa Covid aşısından sonra zona görülebilir. Zona virüsü hali hazırda vücudunuzda bulunduğu için bağışıklığınızın tetiklenmesi sonucunda uyanabilir. Bu durum normaldir ve virüslerle içi içe yaşamanın bir sonucudur. (Kaynak 16)
KAYNAKÇA
- (*) "Virüsler ile miyokardi arasındaki bağ" https://www.nature.com/articles/s41569-020-00435-x
- Kaynak 1: Yarasalar Covid'e sebep olan koronavirüsleri hastalanmadan barındırabiliyorlar. Yarasaların bağışıklık sistemi insandan farkı bir şekilde evrimleştiği için yarasalar covid’e yol açan koronavirüsleri hasta olmadan taşıyabiliyorlar. Sitokin fırtınası insanda sonuçları kötü olurken onları daha az etkiliyor. Bağlantı: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC7341951/
- Kaynak 2: Covid aşılarının etkinliği ve oluşturduğu bağışıklığa karşı kaynak: https://pubmed.ncbi.nlm.nih.gov/33378609/
- Kaynak 3: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5657389/
- Kaynak 4: Covid aşısında anafilaktik şok olasılığı: https://www.cdc.gov/mmwr/volumes/70/wr/mm7002e1.htm#:~:text=Early%20safety%20monitoring%20of%20the,nonanaphylaxis%20allergic%20reactions%2C%20based%20on
- Kaynak 5: https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa2110475
- Kaynak 6 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC5935955/
- Kaynak 7: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9939951/
- Kaynak 8 https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC8938267/
- Kaynak 9: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC9939951/
- Kaynak 10: Covid aşısı kalp krizi riskini azaltıyor: https://jamanetwork.com/journals/jama/fullarticle/2794753
- Kaynak 11: “mRNA aşısı ile kalp krizi arasında bir bağlantı yoktur" https://www.acc.org/Latest-in-Cardiology/Journal-Scans/2022/09/08/19/44/Risk-for-Myocardial-Infarction-Stroke )
- Kaynak 12: https://jamanetwork.com/journals/jamanetworkopen/fullarticle/2790206
- Kaynak 13: JJ Adenoviral vektör Covid aşısı ile tromboz riski milyonda 2.2 ila 5.8 (erkek ila kadın) https://www.cdc.gov/vaccines/acip/meetings/downloads/slides-2021-12-16/02-COVID-See-508.pdf
- Kaynak 14: https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa2110475
- Kaynak 15: https://onlinelibrary.wiley.com/doi/full/10.1111/irv.13055
- Kaynak 16: https://www.nejm.org/doi/full/10.1056/NEJMoa2110475
BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR:
Neden aşı olmalıyız? Aşının önemine dair bilgiler
Son 2 yüzyılda insan ömrü uzadı, bulaşıcı hastalık kaynaklı ölümler azaldı. Dünya nüfusundaki bu artış aşılama ve antibiyotik buluşları sayesinde oldu.
Corona virüs (Covid-19) Hakkında Bilmeniz Gerekenler
Küresel bir salgın haline gelen, havadan çok temas yoluyla bulaşan ve genelde 5. kuluçka gününde ortaya çıkan corona virüs hakkında bilmeniz gerekenler...
Çocuklara bebeklik döneminde yapılması gereken aşılar nelerdir?
Bebek aşıları nelerdir? Bebeklere yapılan tüm aşılar hakkında bilgiler ve ne zaman yapılması gerektiğini pudra.com'dan öğrenebilirsiniz.