Medical Park Bahçelievler Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Murat Gençbay, uçakla yolculuk yapması gereken kalp hastalarına, sorunsuz bir seyahat geçirmeleri için alabilecekleri önlemleri anlattı ve şu tavsiyelerde bulundu:
KALP KRİZİ GEÇİRENLER 3 HAFTA SONRA UÇABİLİR
Uçuşlarda ritim problemi riski var mı?
Uçuş sırasında, yatkın kişilerde, ‘ekstrasistol’ dediğimiz, normal zamanından farklı bir zamanda gelen kalp atımlarında hafif artma eğilimi vardır. Ciddi ritim problemlerinde artış gözlenmemiştir.
Kalp krizi sonrası ne zaman uçuş güvenlidir?
Sorunsuz atlatılan bir kalp krizinden (enfarktüs) 2-3 hafta sonrası uçuş yapılabilir. Eğer kalp krizi sırasında kalp yetmezliği veya buna benzer sorunlar işe karıştıysa, hastanın 6 haftalık bir süre içinde uçmamasında fayda vardır. Uçuştan önce kardiyologun hastayı yeniden değerlendirmesinde ve uçuş öncesi efor testi yapmasında fayda vardır.
Stent ve by-pass sonrası ne zaman uçuş güvenlidir?
Benzer şekilde 2 haftalık sürede uçuştan kaçınmakta fayda vardır. En yüksek risk ilk bir haftadır. Komplikasyonsuz bir by-passtan 3 hafta sonra uçuş güvenlidir.
ÖNCE KARDİYOLOG SONRA UÇAK
Uçuş öncesi efor testi yapılmalı mı?
Kalp damarında tıkanıklık olan veya daha önce kalp krizi geçiren hastalar uçuş öncesi bir kardiyolog tarafından değerlendirilmelidir. Uzun uçuşlarda bu daha da önem kazanmaktadır. Eğer hastanın göğüs ağrılarında artış varsa, yakın bir zamanda kalp krizi geçirilmişse veya stent/bypass gibi bir müdahale yapılmışsa uçuş öncesi efor testi yapılmasında fayda vardır. Uzun yıllardır yakınmalarında artış olmayan koroner hastalarında uçuş öncesi efor testine gerek yoktur.
Uçuş sırasında kimler ilave oksijen almalı?
Kandaki oksijen doyumu yüzde 92'nin altında olan kişilerin uçuş sırasında ilave oksijen alması gerekir. Bu durumun uçak şirketine önceden bildirilmesi gerekmektedir.
Kalp pili olanlar uçuş sırasında nelere dikkat etmeli?
Güvenlik kontrolleri sırasında pil veya ICD denilen ritim düzenleyici pili olan kişilerin, pil kartlarını göstermeleri ve mümkünse elle arama talep etmelerinde fayda vardır. Bu talep kabul edilmezse, el cihazı ile kontrol edilebilir; ancak el detektörüyle kontrol sırasında detektörün pile fazla yaklaştırılmamasında fayda vardır. Kalp pili olan kişilerin uçuş sırasında herhangi bir risk taşıdığını gösteren çalışma yoktur.
HANGİ KALP HASTALARI İÇİN UÇUŞ YASAK?
• Son iki hafta içinde kalp krizi (enfarktüs) geçirenler.
• Son 2 hafta içinde kalp damarına stent takılan veya balon yapılanlar.
• Yeni başlayan veya son zamanlarda giderek artan tipik koroner göğüs ağrısı olanlar.
• Son 3 hafta içinde koroner bypass operasyonu geçirenler.
• Kontrol edilmemiş kalp yetmezliği olanlar.
• Kontrol edilmemiş ciddi ritim problemi olanlar.
KALP HASTALARINA UÇUŞ ÖNCESİ ‘YAPILACAKLAR’ LİSTESİ
• Belgelerinizi unutmayın: Yanınızda hastalığınızı veya stent, pil/ICD cihazı olduğunu bildiren kart veya belge bulundurun.
• Refakatçiniz olsun: Tercihen uçuşta yanınızda eşlik eden bir yakınınız olsun.
• İlaçlarınızı etiketleyin: Kalp ilaçlarınızı yanınıza üzeri etiketlenmiş bir şekilde alın. Dilaltı ilacınızı da almayı unutmayın.
• Diyabet ilaçlarınızı yanınızda taşıyın: Şeker hastaları; insülinlerini, şeker ölçme gereçlerini ve şeker hastası olduğunu belirten bir torba içinde yanlarında almalıdır.
• Uçuş ekibinden yardım isteyin: Yakınmalarınız olursa uçuş ekibine bildirin. Terleme, bulantı ve kusma yakınmalarınız varsa lavaboya yalnız gitmeyin.
UZUN UÇUŞLARIN KÂBUSU: PIHTILAŞMA
Uçuş sırasında hareketsiz ve oturur pozisyonda olmak, bacak toplardamarlarında kanın göllenmesine ve burada pıhtılaşmasına yol açabilmektedir. Ayrıca uçuş sırasında sıvı kaybı ve oksijen azlığı pıhtılaşmaya eğilimi daha da artırmaktadır. Yapılan çalışmalar göstermiştir ki; ortalama 8 saatlik bir uçak yolculuğunda, 50 yaş üstü kişilerin yüzde 10’unda baldır toplardamarlarında tamamen sessiz seyreden pıhtı saptanmaktadır. Bu pıhtıların yaklaşık beşte biri daha büyük toplardamarlara doğru büyüme göstermekte ve bunların da yüzde 10’u yerinden kopup akciğer damarlarını tıkamaktadır. Ölümcül olabilen bu duruma tıp dilinde ‘akciğer embolisi’ demekteyiz.
Bu nedenle, 8 saatten fazla süren uçuşlarda; 50 yaş üstü yolcuların veya 50 yaştan daha genç ama risk faktörü olanların diz altı varis çorabı (20-30 mmHg basınçlı) giymeleri önerilir.
Pıhtılaşmaya eğilimi artıran risk faktörleri
1) Daha önce akciğer embolisi olanlar,
2) Şişmanlık,
3) İleri derecede kalp yetmezliği olması,
4) Son iki yılda saptanan kanser hastalığı,
5) İlerlemiş varisleri olanlar.
Ne tür ilaçlar kullanılabilir?
Yüksek riskli kişilerde, uçuştan 2-3 saat önce yapılan kan sulandırıcı iğne de koruyucu olmaktadır. Bu kişilerin kardiyolog tarafından değerlendirilmesi gerekir. Aspirinin bu tür durumlarda koruyuculuğu yoktur.
Uçuşta pıhtılaşma riskini azaltmak için alınabilecek önlemler
1- Ara sıra koridorda kısa yürümeler yapmak.
2- Oturulan yerde sık sık baldır kaslarını kasıp gevşetmek ve diz altı bacak egzersizleri yapmak.
3- Bol sıvı almak.
4- Alkolden kaçınmak.
5- Rahat giysiler giymek.