Selçuk Üniversitesi Veteriner Fakültesi Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Gürbüz, etin yaratacağı olumsuzlukların ambalajlı et tüketerek minimuma indirilebileceğini söylüyor. Ambalajlama yönteminin gıdaların raf ömürlerini ve kalitelerini uzatmaya yönelik bir teknoloji olduğunun altını çizen Prof. Dr. Gürbüz, "Ambalajlama yönteminin temel prensibi, tabak içerisindeki havanın vakum yoluyla emilmesidir" diyor. Kırmızı et satın alırken dikkat edilmesi gerekenleri şöyle sıralıyor:
"Kırmızı ette hijyen olmazsa olmaz koşulların başında geliyor. Hijyenik ortamlarda saklanmayan etlerde bakteri ve küf gelişimi olması kaçınılmaz. Her türlü ette olduğu gibi, kırmızı ette de ambalajlı ürün tercihi hijyenik ürün tüketimi, kırmızı ette oluşabilecek bakteri ve küfü engelleme açısından büyük önem taşıyor. Eğer et ambalajlanmak isteniyorsa başlangıç mikroflorasının düşük olması gerekir. Bu da ancak hijyenik ortamda kesim ve parçalama sonucunda sağlanabilir.
“Ambalajlı etin rengi koyu olabilir”
Su, süt, tavuk eti gibi, sofralardan eksik olmayan gıdaların nasıl ambalajlı olmasına özen gösteriliyorsa, aynı durum kırmızı et için de geçerlidir. Kırmızı etin ambalajlı olarak tüketilmesi sadece hijyen açısından değil, tazeliğinin ve lezzetinin korunması açısından da önemli. Ambalajlama sayesinde kuru ürünler nemlenmekten, hassas ürünler deforme olmaktan, kesilmiş ürünler birbirine yapışmaktan korunur.
Ambalajlı etin rengi, içerisindeki havanın vakum yoluyla emilmesi nedeniyle koyu olabilir. Paket açıldıktan kısa süre sonra et gerçek rengine kavuşur. Bu nedenle tüketiciler ambalajlı etleri güvenle tüketebilir."