
Bacaklara giden atardamarlarda ilerleyici olarak gelişen kireç, yağ dolu plak oluşumları ve bu bölgelerde meydana gelen akım azalmasına bağlı olarak ortaya çıkan çeşitli şikayetlerle seyreden bu periferik damar hastalığına, hem kişinin hayat konforunu azaltacağı hem de ileride ciddi sonuçlara neden olabileceği için dikkat edilmesi gerekiyor.

Damar tıkanıklığı, vücudun her bölgesinde tehlikeli sonuçlara neden olabiliyor
Bacak damarlarındaki daralmaların derecesine ve tıkanıklıkların yerleşim yerlerine göre değişik seviyelerde şikayetler ortaya çıkabileceğini söyleyen Dr. Cem Arıtürk, sıklıkla karşılaşılan şikayetleri şu şekilde sıralıyor:
Periferik damar hastalıklarına bağlı ağrı
Ağrı yol yürüme ile başlar ve dinlenme ile geçer.Daralmış bölgeye yeterli düzeyde oksijenlenmiş kanın gönderilememesi nedeni ile ortaya çıkan beslenme bozukluğuna bağlı olarak ilgili bölge kaslarında oluşan kramp tarzı ağrılardır. Bacağın üst kısmındaki damarların sorunlarında ağrı tüm bacakta hissedilirken, diz bölgesindeki bir damarın tıkanıklığında sorun diz altındaki bölgededir. Tıkanıklık, darlık ne kadar ileri düzeyde ise ağrı o kadar az eforla ortaya çıkar ve o kadar geç geçer. Hastalığın ileri dönemlerinde efor sarf etmeden, istirahat ağrıları görülebilir. Bacaklarda solukluk ve soğukluk en sık görülen diğer bulgulardır. Bununla birlikte kıllarda azalma ve cilt değişiklikleri bu hastalarda ileri dönemlerde karşılaşılabilecek şikayetlerdendir.
Periferik damar hastalıklarına bağlı yara
Bacağın ve ayakların beslenmesinin ileri düzeyde bozulmasına bağlı olarak ya kendiliğinden yaralar açılabilir ya da travma, kesi gibi bir sebebe bağlı olarak açılan bir yara iyileşemez.
İleri seviye periferik damar hastalıklarına bağlı kangren
Beslenme bozukluğu olan uzuv kısmının hayatiyetini kaybetmesidir. Kangren gelişmiş kısmın amputasyonu (kesilmesi) çoğu zaman kaçınılmazdır.
Doç. Dr. Cem Arıtürk, muayeneden sonra bazı bulgular elde edilmişse görüntüleme yöntemlerine başvurmak gerektiğini belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
“Atardamarlara yönelik doppler ultrasonografi hastalığın durumu ile ilgili kesin bir bilgi vermese de hastalığın durumu, etkilenen damarlar ile ilgili yaklaşık bulgular elde edilmesine olanak tanır. Kesin tanı koymak ve tedaviyi yönlendirmek için anjiografik tanı yöntemlerini kullanmak gerekmektedir.Manyetik rezonans (MR) veya bilgisayarlı tomografi (BT) anjiografilerde darlıkların yeri, derecesi objektif olarak belirlenebilir ve 3 boyutlu anatomik özellikler saptanabilir. Konvansiyonel anjiografi ile de işlem sırasında hem tanı konabilir hem de tedavi gerektirir durumlarda balon, stent veya diğer işlemlerin yapılması mümkündür.”
Periferik damar hastalıklarında tedavi seçenekleri nelerdir?
Bacak damar tıkanıklıklarında çok çeşitli tedavi yöntemi bulunduğunu belirten Dr. Cem Arıtürk, tedavi yöntemlerini şu şekilde sıraladı:
- İlaç
- Yürüme ile medikal takip
- Anjiografik tedavi yöntemleri
- Cerrahi girişim
Arıtürk, sözlerine şöyle devam etti:
"Hastalığın evrelerine göre etkileri de farklı olduğundan tedavisi de kişiye özel olarak farklılıklar göstermektedir. Bu yüzden bacak damar tıkanıklığı bulunan kişilerde tedavi hastanın şikayetlerine, uzvun hayatiyetine, kişinin sosyal beklentilerine bakılarak planlanmalıdır.
İstirahat ağrısı, ayakta bacakta kangren veya iyileşmeyen yara varlığında uzuv ve belki de yaşam kaybı tehlikesi olduğundan kanlanmayı arttıracak girişimsel bir tedavi mutlaka gereklidir.
Yol yürümekle gelen ağrı dışında şikayeti olmayan hastalarda tedavi yöntemi; hastanın yaşı, sosyal şartları, yaşamının hastalıktan ne kadar etkilendiği gibi faktörler göz önünde bulundurularak kararlaştırılmalıdır.
50 yaşında, aktif, çalışmakta olan bir hastada 1 km yürüme ile gelen ağrının tedavisinde cerrahi tedavi önerilebilirken, 80 yaşında, haftada 1-2 kere ev dışına çıkan ve 250 m yürüme ile ağrısı olan bir hastaya medikal tedavi ile takip mümkün olabilmektedir.”