Doğanın gelişimini sağlayan, bitkilere hayat veren tohumlar, hastalıkların tedavisinde de yemenize, içmenize gerek kalmadan fayda sağlıyor. İnsan bedeninin enerjisi, tohum enerjisiyle fiziksel olarak birleşiyor ve iyileştirici güç ortaya çıkıyor.
SU JOK Terapi Uzmanı Dr. Ayşe Mujdabaeva; vücudumuzda bulunan dört küçük klinik (iki el, iki ayak) sayesinde su jok tohum terapi yöntemini kullanarak tüm hastalıklarınızdan kurtulabileceğimizi söylüyor.
Dr. Ayşe Mujdabaeva, insanın bedeninin uygunluk sisteminin el ve ayaklarda olduğunu belirterek, el ve ayaklarda organların iletişim noktalarının bulunduğunu ve buna “uygunluk sistemi” denildiğini, bu sisteme göre hastalığı el ve ayaklardan teşhis edebildiklerini dile getiriyor.
Başparmakta iki boğum olduğunu, birinci boğumun insanın başına uygun, ikincisinin ise boynuna uygun olduğunu belirtiyor. Başımızda olan hastalıkların başparmağa yansıdığına dikkat çekiyor. Örnek olarak baş ağrısını veren Mudabaeva, baş ağrısı sorununun çözümünü başparmakta aramak gerektiğini, başparmakta bulunan ve en ağrıyan noktaya uygulanan tedavinin iyileştirici etkisinin olduğunu vurguluyor. Uygunluk sistemine göre doğru tohumların bu noktalara koyularak tedavi edildiğini sözlerine ekliyor.
Su jok tohum terapi nasıl yapılıyor?
Dr. Ayşe Mujdabaeva, fasulye tohumunun toprağa dikildiğinde, sulandığında filizlendiğini ve yeni fasulyeler çıktığını herkesin bildiğini söylüyor. Enerji düzeneğinin dış ortamla sürekli alış veriş içinde olan tohumların, hayat verici ve iyileştirici gücünün çok büyük şifa kaynağı olduğunu belirtiyor. Yöntemin uygulamasını şöyle örneklendiriyor:
“Gözünüz ağrıyorsa başparmakta olan göz noktasını buluyor ve o noktaya bastırıyorsunuz. Şiddetli bir ağrı hissettiğinizde o noktaya karabiber tohumunu flaster aracılığıyla bağlıyorsunuz ve on iki saat tohumu o noktada bekletiyorsunuz. 12 saat sonra göz ağrınızın kesildiğini hissedersiniz. Böbrekleriniz ağrıdığında, elin üst tarafında böbreklere uygun ağrıyan noktaları bulup üzerine fasulye bağlıyorsunuz. Her hastalığın kendi tohumu ve doğru noktası vardır.”
Dr. Ayşe Mujdabaeva, tohumları tedavi için seçerken onların rengine, formuna ve bitkilerin özelliklerine bakmak gerektiğini belirtiyor. Her hastalığın doğru tohumu seçildiğinde tedavinin çok daha başarılı olacağını, su jok tohum terapinin emsalsiz bir tedavi metodu olduğunu, tohumun insan vücudundaki hayat enerjisini dengelediğini sözlerine ekliyor.
Dr. Ayşe Mujdabaeva kimdir?
Su Jok Terapi ve Akupunktur (Refleksoterapi) Uzmanı, Özbekistan doğumlu Ayşe Mujdabaeva, Taşkent Tıp Fakültesi'nde, Pediatri - Genel Cerrahi, Anestezioloji - Reanimatoloji Refleksoterapi (Akupunktur) eğitimi aldı. Taşkent Devlet Hastanesi'nde çocuk cerrahi uzmanı olarak çalıştıktan sonra, refleksoterapi uzmanı olarak çalışmalarını sürdürdü.