Corona virüs ile artan kaygı sorunları nasıl aşılır?
Tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs, kaygı sorunlarını da artırdı. Psikiyatrist Dr. Ayça Can Uz, Pudra.com için kaygı sorunlarını kaleme aldı.
Kaygının 3 temel nedeni mevcut. Bunlar "eksik ve yanlış bilgilendirilme", "belirsizlik hissi" ve "kontrol edememe duygusu". Tüm dünyayı etkisi altına alan corona virüs, tüm bu kaygı nedenlerini barındırması nedeniyle kişilerdeki kaygı sorunlarının artmasına yol açıyor. İşte bu nedenle Psikiyatrist ve Psikoterapist Dr. Ayça Can Uz, Pudra.com okuyucuları için corona virüs ile artan kaygı sorunlarına karşı ne yapılabileceğini ve bu dönemde nelere dikkat edilmesi gerektiğini yazdı.
Kaygının 3 temel nedeni bulunuyor. Bunlar eksik veya yanlış bilgi, belirsizlik ve kontrol edememe. Üst solunum yollarını etkileyen tüm hastalıklarda aslında belirtilerin olmadığı ama başka insanlara bulaşın olabildiği bir kuluçka peryodu vardır. Bu da kontrol edemediğimiz bir boşluk yaratır.
Covid-19 diğer virüslerden farklı olarak 1-2 gün değil de 14 güne kadar kuluçkada kalabiliyor. Dolayısıyla bireyler hasta olduklarını bilmediklerinden daha uzun sürede daha çok kişiye bulaştırabilirler. Bu da kontrolün elimizde olmadığı hissini daha da arttırıyor. Ayrıca yeni bir virüs olması nedeniyle bilgimiz de kısıtlı, mortalite morbidite oranları değişmesi de belirsizliği arttırıyor. Yani Corona kaygısı oluşması için 3 şart da sağlanmış durumda.
İnsanlar kendilerinin ve sevdiklerinin sağlıkları ve güvenlikleri ile kaygılı, mevsimsel grip ile Covid-19'u ayırd etmek ile ilgili çaresiz hissediyor, muhtemel bir izolasyon ve karantina ihtimalinden, halkın panik ve galeyanı ile stok yüklenmesinden korkuyor, mevcut tedavilerin etkinliğinile ilgili endişe duyuyorlar ve doğru haber, vakaların varlığı yokluğu, etkin önlemlerin alınması ile ilgili hükümet ve medyaya güvenmekte zorluk çekiyorlar.
Daha önceki salgın hastalıklar da dahil olmak üzere görülen doğal afetlerde de tespit edildiği üzere, toplumda depresyon, yaygın anksiyete bozukluğu, uyku bozuklukları, histeri, panik bozukluk, stres, xenofobi (yabancı kişilerden korkma), obsesif kompulsif bozukluk ve hatta psikoz gibi bir çok hastalığın sıklığında artış veya alevlenme görülmektedir.
Virüsle ilgili kaygı yaşadığını düşünenler nelere dikkat etmeli?
- Doğru ve güvenilir kaynaklardan bilgi almaya devam ederken, aşırı abartılı haberlerden kaçının. bu konulardaki haberleri okumayı sınırlandırın.
- Stresle baş etmek için kullandığınız yöntemleri; spor, meditasyon ya da hobileri, hayatınıza yeniden sokunn, bunlardan kaçınmayın. Hastalığı kapmayayım derken stresle bağışıklığınızı zayıflatmayın. Bu dönemde kendinize iyi gelen şeyleri yapmaya devam etmeniz çok önemli.
- Hayatınızdaki pozitif olan, şükrettiğiniz şeylere odaklanın, günlük hayatta düşüncelerde takılmak yerine daha fazla anda kalın. Keyif aldığınız organizasyonlar yapın, normal rutinlerinize devam edin.
- Korunma önerilerine uyun. Özellikle el yıkama gibi temel hijyen kurallarına dikkat etmek, dışarıda yüzümüze dokunmamak, özetle hem hastalık hem hayatımızın diğer kontrol edebildiğimiz alanlarına odaklanmak.
İlgili haberimiz: Eller doğru şekilde nasıl yıkanır?
El hijyeni bizi mikroplardan ve enfeksiyonlardan korumanın en etkili ve ucuz yöntemidir. Bu nedenle hem düzenli hem de doğru el yıkamayı öğrenmek gerekir.
- Destek için arkadaşlarınızdan ve aile bireylerinizden yardım talep etmekten çekinmeyin. Yine de bütün bunlara rağmen hâlâ kaygı sorunlarınızı yönetemiyor ve gelecekle ilgili çok kaygı hissediyorsanız, bir psikiyatri uzmanına başvurmaktan kaçınmayın.
Psikiyatrist ve Psikoterapist Dr. Ayça Can Uz