Geçenlerde İclal Aydın sizden “Hayatımı kurtaran kadın” olarak söz etmişti...
Evet, ama İclal hanımın diyetisyeni var, besinine dikkat ediyor, spor yapıyor. Sağlıklı yaşamak için gereken şeyleri yapıyor. Tek başına benim ona müdahale etmem yeterli değil. Elimde sihirli bir değnek yok.
Siz neler yapıyorsunuz?
Elle birtakım uygulamalar. Ancak bu bir masaj değil. Çeşitli teknikler var. Bu, özellikle eklem ve omurga sağlığıyla ilgili bir yöntem. Yapı ve işlev birbiriyle bağlantılı çünkü. Bir insanın fiziksel yapısı da omurga. Omurganın içinde olan sinir sistemi, beyin ve hücreler arasındaki iletişimi sağlar. Eğer yapı bozuksa işletim de bozuluyor. İşletim bozuksa yapı da bozuluyor. Ana hedefimiz, sistemde beyin-hücre iletişimini artırmak. Vücut kendini onarmaya, sistemde bir bozukluk olduğunda onu düzeltmeye programlanmıştır. Amacımız sistemin bu kendi iç dengesini çalıştırmak. Kayropraktik uzmanı ilaç yazmaz. Ama ben doktor olduğum için gerektiğinde yazma yetkim var.
Tedavi nasıl işliyor?
İltihabi hastalıklara, kanserlere ve ameliyat gerektiren hastalıklara bakmıyoruz. Bunun dışında her rahatsızlıkta yardımcı olabiliyoruz. Hastayı muayene ediyoruz, tahlillerine bakıyoruz. Nörolojik ve ortopedik testler yapıyoruz. Bizim elle ilgili duyularımız çok gelişiyor eğitimle. Elle yaptığımız muayenelerde derin dokulardaki kas kasılmalarını, sinir düğümlerini, boyun omurgasının hareket kısıtlılığı ve ağrısını tespit ediyoruz. Bize genellikle bel, baş, boyun ağrıları gibi iskelet sistemiyle ilgili ağrılarda başvuruluyor. Mide sorunları, migren, uykusuzluk gibi sorunlarla da gelen var. Baş ağrısını giderdiğimizde ise uykusuzluğunuz da geçiyor mesela. Hangi şikayetle giderseniz gidin sistemin bütününü etkiler kayropraktik.
Vücutta biriken ve sıkıntıya yol açan fazla elektrik nasıl boşalır?
Hastaya önce birtakım sorular soruyorum. Fiziksel, duygusal ve zihinsel travmaları araştırıyoruz. Sonra muayene başlıyor. Vücudun ön kısmında belli noktalar belli şeyler ifade eder. Hangi bölümde ne kadar sıkıntı olduğunu anlarız bu noktalarda. İnsanın vücudunda elektrik vardır.
Bu elektriği ben dokunarak hissediyorum, dokunarak dinliyorum vücudu. Dokunduğum bölgenin kas yapısının kasılı olup olmadığına bakıyorum. Vücuttaki bazı noktalarda birikir fazla elektrik. Bu da, bu noktalara bastırarak boşaltılır. Bazen bunun için akupunktur iğneleri de kullanıyorum. Sorun ne olursa olsun sistemde kasılma, kapanma ve tıkanma oluyor. Aşırı elektrik yükü vücudunuzdaki zayıf nokta neresiyse orayı etkiler. Bel, karın, mide, bağırsak kafa gibi. Uyku çok önemli. Uykuda vücut kendini yeniler. Uykusuzluk insanı hasta eder. Vücuda ayar yapıyorum aslında. Önce sinir sisteminin rahatlaması, sonra sindirim sisteminin düzenlenmesi, doğru beslenme ve dinlenme gerekiyor. Fazla elektrikten mutlaka arınmalı.
Size genelde kimler başvuruyor?
Yönetici, muhasebeci, avukat, bankacı, gazeteci, işadamı gibi pek çok meslekten hastam var. Bir yöneticiye bakmayı seviyorum. Düşünce yükü ağır bir yük. Stres içindeki bir yöneticiyi iyileştirdiğinizde altındaki 100 kişiyi de iyileştirmiş oluyorsunuz. Ayrıca deprem korkusu, uçak fobisi gibi sorunlarla ilgili de bize başvuruyorlar.
Dr. Öztürk’ün ev ödevleri: “İki günde bir tuzlu su ve sirke banyosu yapın”
- Nefes egzersizleriyle stres atın: Yemek öncesi 1 dakika hızlı hızlı nefes alıp vermek stres attırır ve metabolizmayı hızlandırır.
- Tuzlu su banyosu fazla elektriği giderir: Cilt ve sinir sistemi aynı tabakadan oluşuyor. Bu yüzden cildinizi rahatlattığınızda sinir sistemi de rahatlıyor. İki günde bir tuzlu suda 10 dakikalık banyo vücuttaki elektriği alır. Küvetin içine iki avuç marketten alacağınız iyotsuz tuz atın ve suya iki sıkımlık sirke de ekleyin.
- Ayak banyosu sinirleri gevşetir: Ayaklar kafaya en uzak nokta olduğu için kafa ve sinirler daha iyi gevşer.
- Kafanıza soğuk kompres koyun: Kafa derisi hassas olan insanların stres altında başı ısınır, elektrik orada birikir. Soğuk kompres sıcaklığı, gerginliği alır.
- Birikmiş enerji bakarak, yazarak ve konuşarak boşalır: Bir muma bakabilirsiniz. Sigara dumanını çektiği gibi, sıkıntınızı da çeker. Ayrıca duygularınızı bir kağıda yazıp, sonra yırtıp atabilirsiniz. Ya da bir yakınınızla konuşun. Sosyal, paylaşan insanların genellikle psikoloğa ihtiyacı olmuyor.
- Sınav stresine karşı göz hareketleri beyni açar: Gözlerinizle yukarı aşağıya, sağa sola, çapraz sağa sola üç kez, daha sonra da dairesel hareketler yapmak yararlı.
Bade Gürleyen, Milliyet