Fibroadenom, adını iki ayrı kelimeden alıyor; Fibroma ve adenoma. Bunlar birleştirildiğinde Latincede Fibro-adenoma veya Türkçe olarak Fibroadenom olarak okunuyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ertan Beyatlı'nın açıklamalarına göre fibroma, bağ dokusunun fibroid hücrelerinden kaynaklanan iyi huylu ve temiz bir oluşum. Adenoma, ise beze veya gland anlamına geliyor ve salgı yapan iyi huylu hücrelerden köken alıyor. Fibroadenomlar aslında iki çeşit temiz ve iyi huylu yani tıp dilinde benign hücrelerden kaynaklanan bir oluşum ve temiz, iyi huylu.
Fibroadenom, kadınlarda 18-42 yaşları arasında görülüyor. Bu yaşlar arasında neredeyse her 10 kadının 6-7'sinde fibroadenomlar oluşuyor. Bazen fark edilen, bazen de çok küçük ve belirtisiz olduklarında fark edilmeyen ve tesadüfen kontrol esnasında ortaya çıkan fibroadenom, dünyadaki tüm yaş grubu kadınların %10’unda görülebilen bir rahatsızlık. Bu anlamda fibroadenomlar, memenin en çok görülen iyi huylu tümörleri arasında yer alıyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ertan Beyatlı'dan aldığımız bilgilere göre fibroadenom genelde yuvarlak, nohut veya bezelye tanesi gibi, elle dokunulduğunda ise sınırları ve dış duvarı düzgün, hareketli kitleler. Bu oluşumlar detaylı muayene esnasında kolaylıkla hissedilebiliyor. Muayenede tespit edilen bu kitleler için önce meme ultrasonu sonrada biyopsi gerekiyor. Çünkü fibroadenom tanısı için sadece muayene ve ultrason yeterli gelmiyor; kesin tanı için biyopsi ve patolojinin şart olduğu belirtiliyor.
Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ertan Beyatlı, fibroadenom ile ilgili açıklamalarına şöyle devam ediyor:
"İlk muayenede tespit edilen fibroadenomun çapı 20mm (2cm) üstünde ise hemen biyopsi alınmalıdır. 20 mm altındaki kitleleri 3 ay aralıkla takip ederiz. Anlamlı büyüme (>3mm) tespit edilirse biyopsi alırız. İlk 3 ayda büyüme olmazsa 6 ay arayla tekrar kontrol ederiz ve yine anlamlı büyüme görülmezse artık yılda bir sefer kontrol etmemiz yeterli olur."
Fibroadenom için biyopsi yöntemleri
"Genel olarak 40 yaşın altındaki kadınlarda ince iğne aspirasyon biyopsisi (İİAB) veya tru-cut tabancası ile biyopsi alınır. 40 yaşın üstündeki bayanlarda açık biyopsi tercih edilir. Benim tercihim her zaman açık biyopsiden yanadır bunun nedeni de iğne veya tru-cut ile alınan biyopsilerin yanılma payının yüksek olmasıdır."
Genel Cerrahi Uzmanı Op.Dr.Ertan Beyatlı son olarak sözlerine şunları ekliyor:
"Fibroadenom ile meme kanseri arasında doğrudan bir bağlantı yoktur. Klinik çalışmalarda ve literatürlerde böyle bir ilişkiye rastlanmamıştır. Fibroadenomlar zararsız ve tamamen iyi huylu tümörlerdir. Çok yavaş bir şekilde büyüme gösterir ve çevre dokulara zarar vermezler. Aslında Fibroadenomların tedavisinden ziyade tanısı önemlidir ve kesin konulmalıdır. Çünkü kesin tanı konulmadan meme kanseri ile karıştırılma olasılığı çok yüksektir. Kesin tanı içinde biyopsi ve patoloji şarttır."
İlgili haberlerimiz:
Meme kanserinin bilinmeyen 7 belirtisi
Meme kanserinde erken teşhis adına, deride meydana gelen değişikliklere dikkat edilmesi gerekir. Meme kanserinin bilinmeyen 7 belirtisi Pudra.com'da.
Prof. Dr. Erkan Topuz'dan meme kanseri gerçekleri
Kadınlar arasında en sık görülen kanser türü meme kanseri. Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. Erkan Topuz, meme kanserinin risk faktörlerini ve bu hastalıktan korunma yollarını açıklıyor.
Yumurtalık kanseri nedir?
Yumurtalık kanseri hangi kadınlarda daha çok görülür? Tedavisi var mıdır? Yumurtalık kanserine karşı nasıl önlem almak gerekir? Yanıtları Prof. Dr. Ateş Karateke veriyor.
