Sigara içenler, multivitamin almasınlar mı? Gerçekten kanseri tetikliyor mu?
- Evet. Özellikle A vitamini, sigara içenlerde akciğer kanseri riskini yüzde 20 artırıyor. E vitamininin de, kanser artırıcı etkileri ortaya çıktı. Sigara içenler, lütfen hap şeklinde vitamin almasın.
Artık kemoterapi hastaları, eskisine göre daha az hırpalanıyor, öyle değil mi?
- Evet. Çünkü yıllar içinde, kemoterapiyi daha iyi kullanmayı öğrendik. Sonra, destek ilaçlar çok gelişti. Eskiden bulantıyı kesmek için ilaç yoktu, şimdi var. Kan sayımları düşerdi, hastalar mikrop kapardı, şimdi kan yükseltici iğneler var.
Son yıllarda kanser ve beslenme arasında yakın ilişkiler kuruldu, “Şunu ye kanser olma” ya da “Kanser olduktan sonra, şunu ye iyileş” gibi...
- Bu konuşmalara artık Türk toplumu olarak son vermemiz lazım. “Günde beş domates ye, kanserden kurtulursun!” Böyle bir saçmalık olabilir mi?
Peki pirzolanın yanmış yeri...
- Tamam, laboratuvarlarda, o yanmış yerlerdeki bazı maddelerin, kalın bağırsak hücreleri üzerinde olumsuz etki yaptıkları görülmüş. Ama bu, kansere yol açar mı; bilmiyoruz... Besinle kanserin ilişkisi, çok kesin değil. Ama evet, genel sağlımız için, sağlıklı beslenmek zorundayız.
Sağlıklı derken neyi kastediyorsunuz?
- Bana göre taş devri diyeti... Yani taş devrinden beri yediğimiz şeyler: Et, balık, tavuk, sebze, meyve ve kuruyemişler. On binlerce yıl böyle beslenmişiz. Ama son 100 yılda beslenme alışkanlıklarımız değiştirmişiz. Hayatımıza, ekmek, karbonhidrat, şeker filan girmiş. İyi de organizmamız buna uygun planlanmamış. Peki binlerce yıldır süregelen beslenme alışkanlığımız değişince ne oluyor? Ortaya yeni hastalıklar çıkıyor.
O zaman vejetaryenliği de onaylamıyorsunuz...
- Herkesin kendi tercihi. Ama büyüme çağındaki çocukların et yemesi bence şart. Dokuz yaşındaki kızımla da bunun mücadelesini veriyorum. Hayvanları çok seviyor ve vejetaryen olmak üzere. Yanlış! Büyüme çağındaki çocuklar mutlaka hayvansal protein almalı. Sonra ister yesinler, ister yemesinler. Kadınlara gelince, menopoza girene kadar vejetaryenlerse, sonradan mutlaka demir almaları gerekiyor. Demir eksikliği ciddi bir konu.
Peki veganlar?
- Onlarda da sonradan başka bazı hastalıklar çıkabiliyor. Zaten çoğu sağlık için yapmıyor, felsefi. Benim “Özellikle et yemeli” dediğim bir başka grup da, aktif kemoterapi gören hastalar. Çünkü hayvansal protein almazlarsa, kan sayımları ve genel durumları olumsuz etkilenebiliyor.
Kemoterapi esnasında et yemeği öneriyorsunuz?
Ben aktif kemoterapi altındakilere, eti özellikle öneriyorum. 20 yıllık bir gözlemim bu. Hasta büyük yararını görüyor. Kırmızı et olması da gerekmiyor.
Kanserde şeker, etten daha mı zararlı?
- Şeker zararlı. PET tomografi diye bir şey var biliyorsunuz. Şekerin, vücuda alındığında, ilk olarak kanserli hücreye gittiğini en iyi gösteren şey bu PET tomografi. Glikoz verilir verilmez, vücutta nerede kanser varsa, oraya gidiyor. Orada konsantre oluyor. Bu ne demek? Kanserli hücre, şekeri kullanarak, çoğalıyor, büyüyor, kendini yeniliyor demek.
O zaman, az şeker tüketenlerde, kanser riski daha az. Öyle mi?
- Kanser tedavisi esnasında şeker tüketimini azaltmakta büyük yarar var, ben bunu söylüyorum. Yoksa kimseye, “Şeker yemeyin!” demem. Ama ben yemiyorum.
Normal şeker kullanmıyor musunuz?
- Hayır.
Peki ne kullanıyorsunuz?
- Stevia. Güney Amerika kökenli, lifli bir bitki. Eski İnkaların kullandığı bir şey. Türkiye’de de satılıyor. Şeker tadı veriyor. Ama sentetik değil.
Bütün tatlandırıcıların içinde aspartam var, o da zararlı değil mi?
- Sentetik her şey, sonradan yapılmış, insana uymayan şeyler zararlı.
Röportajın devamı (kanser türleri, tedavileri) için tıklayın.